sagliksal
Aktif Üye
Almanya’da günlük koronavirüs hadise sayısı birinci defa 50 binin üzerine çıkarken, gözler hükümetin almaya hazırlandığı yeni tedbirlere çevrildi. Salgınla çabada örnek gösterilen ülkelerden Almanya’da koronavirüs hadiselerinde yaşanan rekor artışın akabinde uzmanlar “büyük acılar yaşanabilir” uyarısı yaptı.
Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) Perşembe günü deklare ettiğı bilgilere göre, son 24 saatte görülen olay sayısı 50 bin 196 olurken, 235 kişi koronavirüs niçiniyle hayatını kaybetti.
Ülkedeki faal olay sayısı, 364 bin 400 ile, şu andaki dördüncü dalganın en yüksek düzeyine ulaştı.
Salgında kritik evre
Hastaneler Birliği Lideri Gerald Gaß, “Salgında epey kritik bir evreye girmiş bulunmaktayız” açıklamasını yaparken, birfazlaca hastane acil olmayan ameliyatları ertelemeye başladı.
Perşembe günü prestijiyle, ağır bakımda tedavi goren Covid hastalarının sayısı 2 bin 828’e yükselirken, doluluk oranın yüzde 89’a yükseldi.
Almanya’nın en ünlü virologlarından Christian Drosten, fazlaca süratli bir biçimde önemli tedbirlerin alınmaması durumunda önümüzdeki periyotta 100 bin kişinin daha koronavirüsten hayatını kaybedebileceği ihtarında bulundu.
Koronavirüs olaylarının en çok yükseldiği bölgeler, aşı olmayanların sayısının en yüksek olmaya devam ettiği, doğudaki Saksonya ve Thüringen eyaletleri oldu.
Olay sayıları niye artıyor?
Avrupa’da koronavirüsle gayrette örnek ülkelerden biri olarak görülen Almanya’da son haftalarda olayların tırmanışa geçmesi, pandeminin başından bu yana en yüksek düzeye ulaşması, kamuoyunda tartışmaları da birlikteinde getiriyor.
Robert Koch Enstitüsü, havaların soğumasıyla birlikte insanların daha uzun müddet kapalı yerlerde bulunmasının, pek fazlaca kişinin hâlâ aşılanmamış olmasının, olayların artmasında tesirli olduğunu kaydediyor.
Enstitü, nüfusun en az yüzde 75’ini aşılama amacının gerçekleşmemesi durumunda, önümüzdeki günlerde hadiselerin katlanarak artabileceği ikazında bulunuyor.
Son bilgilere göre ise, Almanya’da şu ana kadar nüfusun yüzde 63,7’si iki doz aşısını tamamlamış durumda.
Hükümetin yüzde 75 amacına kısa müddette ulaşması ise pek mümkün görülmüyor.
Aşılama maksatların gerisinde
Covid-19 aşısı konusunda kararsızların ve isteksizlerin oranının hâlâ yüksek olması, Alman hükümetin planlarını da zora sokuyor.
Forsa kamuoyu araştırma şirketi tarafınca, aşı yaptırmayan bireyler içinde yapılan son anket, bu bireylerin yüzde 65’inin gelecek aylarda da katiyen aşı yaptırmayacaklarını ortaya koydu.
Almanya’da 12 Mayıs tarihinde, 1 milyon 56 bin kişinin Covid-19’a karşı aşı yaptırmasıyla, rekor kırılmıştı.
Lakin son haftalarda, aşı yaptırmak üzere başvuran şahısların sayısının günlük 50 bin civarında kaldığı görülüyor.
Üçüncü doza sürat verilecek
Ülkede koronavirüs hadiselerinin son haftalarda artmasının bir öteki sebebi olarak da, 2021’in birinci aylarında aşılarını olanların bağışıklığının düşmesi görülüyor.
Aşı olduğu biçimde koronavirüse yakalananlar içinde, Alman istihbarat teşkilatı BND’nin lideri Bruno Kahl de bulunuyor.
BND, iki doz aşı yaptırdığı biçimde Covid-19’a yakalanan Kahl’in pazartesi gününden bu yana meskeninde karantinada bulunduğunu, sıhhat durumunun âlâ olduğunu deklare etti.
Aşı olduğu biçimde Covid-19’a yakalananların sayısındaki artış niçiniyle hükümet, önümüzdeki haftalarda evvela 60 yaş üstündeki yaklaşık 24 milyon şahsa ulaşmayı hedefliyor.
Son dozu yaptırmasının üzerinden 6 ay geçenlere üçüncü dozun uygulanması, bu biçimdece riskin azaltılması planlanıyor.
Fakat geçen aylarda birfazlaca eyalette aşı merkezlerinin kapatılmış olması, bu alandaki çabayı olumsuz etkiliyor.
Robert Koch Enstitüsü’nün bilgilerine göre, şu ana kadar sırf 3 milyon 300 bin kişinin üçüncü doz aşısı yapıldı.
Hükümetten yeni tedbirler
nazaranvine gelecek ay veda etmeye hazırlanan Almanya Başbakanı Angela Merkel, hadise sayılarındaki artışın fazlaca önemli olduğu ihtarında bulunurken, alınacak yeni tedbirler konusunda gözler, seçimler daha sonrasında yeni koalisyon hükümetini kurması beklenen müstakbel başbakan Olaf Scholz’a çevrildi.
Mevcut hükümette de Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı olarak misyon yapan Scholz, mecliste yaptığı konuşmada, vatandaşlardan maske ve toplumsal uzaklık kurallarına uymaya devam etmelerini istedi, ayrıyeten aşılama kampanyalarına sürat vereceklerini, yeni aşı merkezlerinin açılmasına kaynak ayıracaklarını söylemiş oldu.
“Aşı olun. Bu hem sıhhatiniz için birebir vakitte ülkemiz için önemli” davetini yapan Scholz, isteyen her insanın önümüzdeki haftalar ve aylar ortasında üçüncü doz aşılarını olabilmesi için ellerinden geleni yapacakları kelamını verdi.
Kış aylarında Covid hadiselerinin tırmanmasını önlemek için daha sıkı tedbirler alacaklarını da açıklayan Scholz, bu kapsamda yaşlıları muhafazaya ihtimam göstereceklerini, huzurevlerini ziyaret edecekler için test şartı getireceklerini, bu yerlerde çalışan lakin aşılı olmayanların da her gün test yapmaları gerekeceğini kaydetti.
Toplumsal Demokrat Partili siyasetçinin deklare ettiğı bir öteki tedbir de, işyerleri için öngörülen “3G” kuralı oldu. Bu kuralın kabul edilmesi halinde, çalışanların hastalığı atlatmış oldukları ya da Covid’e karşı aşı olduklarını belgelemeleri istenecek. Aksi takdirde çalışanların iş yerine gelmedilk evvel test yaptırmaları gerekecek.
Scholz, vatandaşların fiyatsız koronavirüs testi yaptırabilmelerini sağlayan uygulamanın yine başlatılacağının altını çizdi.
Başbakan Yardımcısı Scholz, birtakım eyaletler tarafınca uygulanmaya başlanan, restoran, tiyatro ve sinemalara girişte aşılanmış ya da güzelleşmiş olma şartı getiren “2G” kuralına da takviye deklare etti.
Almanya’da sıhhat alanında birfazlaca yetkinin eyaletlerde olması niçiniyle, yeni kısıtlamaların gelecek hafta federal hükümet ile eyalet hükümetleri içinde yapılacak görüşmede karara bağlanması bekleniyor.
Fakat şimdiden kimi eyaletler bir daha tedbirler almaya ve kısıtlama uygulamaya başladı. Örneğin Bavyera okullarda bir daha maske takma zaruriliği getirdi, Hessen eyaleti ise hastaneler ve bakım konutlarına girişte test zorunluluğunu uygulamaya başladı.
Aşı mecburiliği gerekli mi?
Koronavirüs salgının bir daha ivme kazanması aşının mecburî hale getirilmesi tartışmalarını da alevlendirdi. Eyalet başbakanlarının haftaya yapılacak görüşmede bu bahiste mutabık kalmaları sıkıntı görünüyor. Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hendrik Wuest, çabucak hemen aşı olmamış her insanın aşı aksisi olarak görülmemesi gerektiğini, aşı zaruriliği getirerek bu insanları ürkütmek istemediğini söyleyerek, “İnsanları aşı olmaya polis zoruyla mı ikna edeceğiz!” dedi.
Sıhhat çalışanları üzere kimi iş kollarında vazifeli olanlara aşı zaruriliği getirilmesine de itiraz eden Wuest, sıhhat alanında nitelikli çalışan açığı olduğunu, var olanları da kaybetmek istemediklerini vurguladı.
“2G” kuralı kâfi olur mu?
Bu ortada, yalnızca aşılanmış ya da düzgünleşmiş olanların restoran, sinema üzere kapalı alanlara alınmasını önbakılırsan 2G kuralının salgının yayılma suratını önlemekte kâfi olmayacağına dikkat çeken uzmanlar da var.
Bu uzmanlar “2G Plus” denilen, kapalı ortamlardaki etkinlikler için, aşı olmuş olanların da, hastalığı atlatmış olanların da test yaptırmasını gerektiren uygulamanın devreye sokulmasını istiyor.
Bir sert ihtar da RKI Lideri Lothar Wieler’den geldi. Son günlerde vefat sayılarındaki artışı “şoke edici” olarak nitelendiren Wieler, kurallara riayet edilmesi gerektiğini söylemiş oldu, şu ana kadar aşı yaptırmamış olanlara da aşı yaptırmaları davetinde bulundu.
Wieler, “Aksi takdirde bu dördüncü dalga bize büyük acılar yaşatacak. Çok sayıda kişi ağır biçimde hastalanarak ömrünü kaybedecek, sıhhat kurumları olağanüstü bir yük altında kalacak” dedi.
RKI Lideri ayrıyeten 2G kuralının çabucak hemen aşı olmamış olanların ikna edilmesini sağlayabileceğini söylemiş oldu.
Wieler, “Aşı olmayanlar, toplumsal ömrün haricinde kalıp kalmayacaklarına da karar vermek zorunda kalacaklar. Zira aşı olmayanların, şu anda olduğu üzere, aşılarını olmuş olanların hayatlarını bu derece etkileyebilmesi kelam konusu olmamalı” görüşünü lisana getirdi.
Klasik Noel pazarları iptal edilebilir
Hadise sayılarındaki artış Almanya’nın klasik Noel pazarlarının iptalini de gündeme getirdi.
Saksonya Başbakanı Michael Kretschmer, hastanelerde büyük bir yoğunluk ve çaresizlik yaşanırken, Noel pazarlarında insanların sıcak şarap içerek keyif sürmesinin anlaşılabilir bir durum olmayacağını söylemiş oldu.
Kretschmer, belediyeler, kent kurullarının “bu şiddetli fakat haklı” münasebetlere dayanan iptal sonucunı almak için desteklenmesi gerektiğini söylerken, “beraber hareket etmeliyiz… Bizler onlara net bir sinyal vermek istiyoruz, bu sıkıntı sonucu alın” sözlerini kullandı.
Robert Koch Enstitüsü’nün (RKI) Perşembe günü deklare ettiğı bilgilere göre, son 24 saatte görülen olay sayısı 50 bin 196 olurken, 235 kişi koronavirüs niçiniyle hayatını kaybetti.
Ülkedeki faal olay sayısı, 364 bin 400 ile, şu andaki dördüncü dalganın en yüksek düzeyine ulaştı.
Salgında kritik evre
Hastaneler Birliği Lideri Gerald Gaß, “Salgında epey kritik bir evreye girmiş bulunmaktayız” açıklamasını yaparken, birfazlaca hastane acil olmayan ameliyatları ertelemeye başladı.
Perşembe günü prestijiyle, ağır bakımda tedavi goren Covid hastalarının sayısı 2 bin 828’e yükselirken, doluluk oranın yüzde 89’a yükseldi.
Almanya’nın en ünlü virologlarından Christian Drosten, fazlaca süratli bir biçimde önemli tedbirlerin alınmaması durumunda önümüzdeki periyotta 100 bin kişinin daha koronavirüsten hayatını kaybedebileceği ihtarında bulundu.
Koronavirüs olaylarının en çok yükseldiği bölgeler, aşı olmayanların sayısının en yüksek olmaya devam ettiği, doğudaki Saksonya ve Thüringen eyaletleri oldu.
Olay sayıları niye artıyor?
Avrupa’da koronavirüsle gayrette örnek ülkelerden biri olarak görülen Almanya’da son haftalarda olayların tırmanışa geçmesi, pandeminin başından bu yana en yüksek düzeye ulaşması, kamuoyunda tartışmaları da birlikteinde getiriyor.
Robert Koch Enstitüsü, havaların soğumasıyla birlikte insanların daha uzun müddet kapalı yerlerde bulunmasının, pek fazlaca kişinin hâlâ aşılanmamış olmasının, olayların artmasında tesirli olduğunu kaydediyor.
Enstitü, nüfusun en az yüzde 75’ini aşılama amacının gerçekleşmemesi durumunda, önümüzdeki günlerde hadiselerin katlanarak artabileceği ikazında bulunuyor.
Son bilgilere göre ise, Almanya’da şu ana kadar nüfusun yüzde 63,7’si iki doz aşısını tamamlamış durumda.
Hükümetin yüzde 75 amacına kısa müddette ulaşması ise pek mümkün görülmüyor.
Aşılama maksatların gerisinde
Covid-19 aşısı konusunda kararsızların ve isteksizlerin oranının hâlâ yüksek olması, Alman hükümetin planlarını da zora sokuyor.
Forsa kamuoyu araştırma şirketi tarafınca, aşı yaptırmayan bireyler içinde yapılan son anket, bu bireylerin yüzde 65’inin gelecek aylarda da katiyen aşı yaptırmayacaklarını ortaya koydu.
Almanya’da 12 Mayıs tarihinde, 1 milyon 56 bin kişinin Covid-19’a karşı aşı yaptırmasıyla, rekor kırılmıştı.
Lakin son haftalarda, aşı yaptırmak üzere başvuran şahısların sayısının günlük 50 bin civarında kaldığı görülüyor.
Üçüncü doza sürat verilecek
Ülkede koronavirüs hadiselerinin son haftalarda artmasının bir öteki sebebi olarak da, 2021’in birinci aylarında aşılarını olanların bağışıklığının düşmesi görülüyor.
Aşı olduğu biçimde koronavirüse yakalananlar içinde, Alman istihbarat teşkilatı BND’nin lideri Bruno Kahl de bulunuyor.
BND, iki doz aşı yaptırdığı biçimde Covid-19’a yakalanan Kahl’in pazartesi gününden bu yana meskeninde karantinada bulunduğunu, sıhhat durumunun âlâ olduğunu deklare etti.
Aşı olduğu biçimde Covid-19’a yakalananların sayısındaki artış niçiniyle hükümet, önümüzdeki haftalarda evvela 60 yaş üstündeki yaklaşık 24 milyon şahsa ulaşmayı hedefliyor.
Son dozu yaptırmasının üzerinden 6 ay geçenlere üçüncü dozun uygulanması, bu biçimdece riskin azaltılması planlanıyor.
Fakat geçen aylarda birfazlaca eyalette aşı merkezlerinin kapatılmış olması, bu alandaki çabayı olumsuz etkiliyor.
Robert Koch Enstitüsü’nün bilgilerine göre, şu ana kadar sırf 3 milyon 300 bin kişinin üçüncü doz aşısı yapıldı.
Hükümetten yeni tedbirler
nazaranvine gelecek ay veda etmeye hazırlanan Almanya Başbakanı Angela Merkel, hadise sayılarındaki artışın fazlaca önemli olduğu ihtarında bulunurken, alınacak yeni tedbirler konusunda gözler, seçimler daha sonrasında yeni koalisyon hükümetini kurması beklenen müstakbel başbakan Olaf Scholz’a çevrildi.
Mevcut hükümette de Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı olarak misyon yapan Scholz, mecliste yaptığı konuşmada, vatandaşlardan maske ve toplumsal uzaklık kurallarına uymaya devam etmelerini istedi, ayrıyeten aşılama kampanyalarına sürat vereceklerini, yeni aşı merkezlerinin açılmasına kaynak ayıracaklarını söylemiş oldu.
“Aşı olun. Bu hem sıhhatiniz için birebir vakitte ülkemiz için önemli” davetini yapan Scholz, isteyen her insanın önümüzdeki haftalar ve aylar ortasında üçüncü doz aşılarını olabilmesi için ellerinden geleni yapacakları kelamını verdi.
Kış aylarında Covid hadiselerinin tırmanmasını önlemek için daha sıkı tedbirler alacaklarını da açıklayan Scholz, bu kapsamda yaşlıları muhafazaya ihtimam göstereceklerini, huzurevlerini ziyaret edecekler için test şartı getireceklerini, bu yerlerde çalışan lakin aşılı olmayanların da her gün test yapmaları gerekeceğini kaydetti.
Toplumsal Demokrat Partili siyasetçinin deklare ettiğı bir öteki tedbir de, işyerleri için öngörülen “3G” kuralı oldu. Bu kuralın kabul edilmesi halinde, çalışanların hastalığı atlatmış oldukları ya da Covid’e karşı aşı olduklarını belgelemeleri istenecek. Aksi takdirde çalışanların iş yerine gelmedilk evvel test yaptırmaları gerekecek.
Scholz, vatandaşların fiyatsız koronavirüs testi yaptırabilmelerini sağlayan uygulamanın yine başlatılacağının altını çizdi.
Başbakan Yardımcısı Scholz, birtakım eyaletler tarafınca uygulanmaya başlanan, restoran, tiyatro ve sinemalara girişte aşılanmış ya da güzelleşmiş olma şartı getiren “2G” kuralına da takviye deklare etti.
Almanya’da sıhhat alanında birfazlaca yetkinin eyaletlerde olması niçiniyle, yeni kısıtlamaların gelecek hafta federal hükümet ile eyalet hükümetleri içinde yapılacak görüşmede karara bağlanması bekleniyor.
Fakat şimdiden kimi eyaletler bir daha tedbirler almaya ve kısıtlama uygulamaya başladı. Örneğin Bavyera okullarda bir daha maske takma zaruriliği getirdi, Hessen eyaleti ise hastaneler ve bakım konutlarına girişte test zorunluluğunu uygulamaya başladı.
Aşı mecburiliği gerekli mi?
Koronavirüs salgının bir daha ivme kazanması aşının mecburî hale getirilmesi tartışmalarını da alevlendirdi. Eyalet başbakanlarının haftaya yapılacak görüşmede bu bahiste mutabık kalmaları sıkıntı görünüyor. Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hendrik Wuest, çabucak hemen aşı olmamış her insanın aşı aksisi olarak görülmemesi gerektiğini, aşı zaruriliği getirerek bu insanları ürkütmek istemediğini söyleyerek, “İnsanları aşı olmaya polis zoruyla mı ikna edeceğiz!” dedi.
Sıhhat çalışanları üzere kimi iş kollarında vazifeli olanlara aşı zaruriliği getirilmesine de itiraz eden Wuest, sıhhat alanında nitelikli çalışan açığı olduğunu, var olanları da kaybetmek istemediklerini vurguladı.
“2G” kuralı kâfi olur mu?
Bu ortada, yalnızca aşılanmış ya da düzgünleşmiş olanların restoran, sinema üzere kapalı alanlara alınmasını önbakılırsan 2G kuralının salgının yayılma suratını önlemekte kâfi olmayacağına dikkat çeken uzmanlar da var.
Bu uzmanlar “2G Plus” denilen, kapalı ortamlardaki etkinlikler için, aşı olmuş olanların da, hastalığı atlatmış olanların da test yaptırmasını gerektiren uygulamanın devreye sokulmasını istiyor.
Bir sert ihtar da RKI Lideri Lothar Wieler’den geldi. Son günlerde vefat sayılarındaki artışı “şoke edici” olarak nitelendiren Wieler, kurallara riayet edilmesi gerektiğini söylemiş oldu, şu ana kadar aşı yaptırmamış olanlara da aşı yaptırmaları davetinde bulundu.
Wieler, “Aksi takdirde bu dördüncü dalga bize büyük acılar yaşatacak. Çok sayıda kişi ağır biçimde hastalanarak ömrünü kaybedecek, sıhhat kurumları olağanüstü bir yük altında kalacak” dedi.
RKI Lideri ayrıyeten 2G kuralının çabucak hemen aşı olmamış olanların ikna edilmesini sağlayabileceğini söylemiş oldu.
Wieler, “Aşı olmayanlar, toplumsal ömrün haricinde kalıp kalmayacaklarına da karar vermek zorunda kalacaklar. Zira aşı olmayanların, şu anda olduğu üzere, aşılarını olmuş olanların hayatlarını bu derece etkileyebilmesi kelam konusu olmamalı” görüşünü lisana getirdi.
Klasik Noel pazarları iptal edilebilir
Hadise sayılarındaki artış Almanya’nın klasik Noel pazarlarının iptalini de gündeme getirdi.
Saksonya Başbakanı Michael Kretschmer, hastanelerde büyük bir yoğunluk ve çaresizlik yaşanırken, Noel pazarlarında insanların sıcak şarap içerek keyif sürmesinin anlaşılabilir bir durum olmayacağını söylemiş oldu.
Kretschmer, belediyeler, kent kurullarının “bu şiddetli fakat haklı” münasebetlere dayanan iptal sonucunı almak için desteklenmesi gerektiğini söylerken, “beraber hareket etmeliyiz… Bizler onlara net bir sinyal vermek istiyoruz, bu sıkıntı sonucu alın” sözlerini kullandı.