sagliksal
Aktif Üye
Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sıhhati Ana Bilim Kolu Lideri Doç. Dr. Gamze Varol, “Geçen yıl yaklaşık 25 bin bayana göğüs kanseri tanısı kondu. Bu pek yüksek” dedi.
Doç. Dr. Gamze Varol, Türkiye’de en çok akciğer ve göğüs kanserlerinin görüldüğünü söylemiş oldu.
Sıhhat Bakanlığı’nın datalarına bakılırsa erkeklerde akciğer, bayanlarda da göğüs kanserinin birinci sırada olduğunu belirten Doç. Dr. Varol, “Ortalama 100 binde 220-230’lar ötüründa kanser sıklığını verebiliriz lakin bu tabi erkeklerde biraz daha fazla, bayanlarda biraz daha az. Bayanlarda göğüs kanseri bir daha birinci sırada. Bunun haricinde kolorektal, tiroid ve serviks kanserleri, bu biçimde devam edebiliriz. Çok sayıda kanser tipi şüphesiz var. Ve artık bunların teşhisini koyma olasılığımız teknolojik gelişmelerle giderek artıyor. O yüzden tahminen de önlenebilir olanlara odaklanmak lazım” diye konuştu.
Erken teşhis
Erken ve önlenebilir tanıya dikkat çeken Doç. Dr. Varol, “Tarama programında önlenebilir hatta erken tanısı konabilir kanserlerin üzerine biraz eğilmek lazım. O yüzden şunu söyleyebiliriz; göğüs, kolorektal ve serviks kanserleri hem erken tanısı konabilen tıpkı vakitte erken tanısı konduğunda kişinin yaşama mühletini ve kalitesini artırarak başarılı tedaviler ile neredeyse yüzde 100, 5 yıllık hayat bahtına eriştirebildiğimiz kanser tipleri. O yüzden onlara odaklanmak değerli olur, düzgün olur” dedi.
“Her 8 bayandan 1’i göğüs kanseri olabilir”
Her 8 bayandan 1’inin göğüs kanseri olabileceğini belirten Varol, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’de kanser tanısı almış 4 bayandan bir adedinin göğüs kanserine yakalanmış olacağını söylüyoruz. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 25 bin bayana göğüs kanseri tanısı konduğunu düşünüyoruz. Bu çok yüksek. Bunun bir epey sebebi var. Genetik faktörler yüzde 20, yüzde 30 kadar tesirli fakat yüzde 70-80 çevresel faktörler tesirli.
Bu noktada çevresel faktörlerin bir kısmını da biz denetim edebiliyoruz. Kirli hava solumayı ya da tükettiğimiz suyu, gıdayı tahminen kısmen denetim edebiliyoruz, edemiyoruz lakin kimi faktörler var ki ferdi ömür faktörleri, tercihler. Onlar aslında kanserin önlenmesi için kıymetli olabilir davranış ve kalıpları. Örneğin; sağlıklı bir hayat sürme, yeterli beslenme, kilo denetimi, obezite ile uğraş, alkol ve sigara tüketmeme.
“35 yaşından daha sonra doğurma, göğüs kanseri riski”
Örneğin geç hamile kalma, çocuk doğurmama ya da geç doğum, çocuk emzirmeme, 35 yaşından daha sonra emzirme, 35 yaşından daha sonra doğurma, 35 yaşından daha sonra hamile kalma, bunların hepsi göğüs kanseri için risk faktörü oluyor. ötürüsıyla bunların denetimiyle hem göğüs kanserinden korunmak kıymetli birebir vakitte aslında kişinin farkındalığını geliştirmek açısından da değerli.
Erken teşhis, bu noktada göğüs kanserinde değerli. Bayanlara şunu söylüyoruz; bilhassa ‘Bende kanser olmaz’ demeyin, herkes kendi kendine göğüs muayenesini yapsın, göğsünü tanısın. 20 yaşından daha sonra kesinlikle yıllık göğüs denetimlerinizi, yaptırın. 40 yaşından daha sonra da mamografi denetimlerinizi yaptırın.”
Doç. Dr. Gamze Varol, Türkiye’de en çok akciğer ve göğüs kanserlerinin görüldüğünü söylemiş oldu.
Sıhhat Bakanlığı’nın datalarına bakılırsa erkeklerde akciğer, bayanlarda da göğüs kanserinin birinci sırada olduğunu belirten Doç. Dr. Varol, “Ortalama 100 binde 220-230’lar ötüründa kanser sıklığını verebiliriz lakin bu tabi erkeklerde biraz daha fazla, bayanlarda biraz daha az. Bayanlarda göğüs kanseri bir daha birinci sırada. Bunun haricinde kolorektal, tiroid ve serviks kanserleri, bu biçimde devam edebiliriz. Çok sayıda kanser tipi şüphesiz var. Ve artık bunların teşhisini koyma olasılığımız teknolojik gelişmelerle giderek artıyor. O yüzden tahminen de önlenebilir olanlara odaklanmak lazım” diye konuştu.
Erken teşhis
Erken ve önlenebilir tanıya dikkat çeken Doç. Dr. Varol, “Tarama programında önlenebilir hatta erken tanısı konabilir kanserlerin üzerine biraz eğilmek lazım. O yüzden şunu söyleyebiliriz; göğüs, kolorektal ve serviks kanserleri hem erken tanısı konabilen tıpkı vakitte erken tanısı konduğunda kişinin yaşama mühletini ve kalitesini artırarak başarılı tedaviler ile neredeyse yüzde 100, 5 yıllık hayat bahtına eriştirebildiğimiz kanser tipleri. O yüzden onlara odaklanmak değerli olur, düzgün olur” dedi.
“Her 8 bayandan 1’i göğüs kanseri olabilir”
Her 8 bayandan 1’inin göğüs kanseri olabileceğini belirten Varol, şunları söylemiş oldu:
“Türkiye’de kanser tanısı almış 4 bayandan bir adedinin göğüs kanserine yakalanmış olacağını söylüyoruz. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 25 bin bayana göğüs kanseri tanısı konduğunu düşünüyoruz. Bu çok yüksek. Bunun bir epey sebebi var. Genetik faktörler yüzde 20, yüzde 30 kadar tesirli fakat yüzde 70-80 çevresel faktörler tesirli.
Bu noktada çevresel faktörlerin bir kısmını da biz denetim edebiliyoruz. Kirli hava solumayı ya da tükettiğimiz suyu, gıdayı tahminen kısmen denetim edebiliyoruz, edemiyoruz lakin kimi faktörler var ki ferdi ömür faktörleri, tercihler. Onlar aslında kanserin önlenmesi için kıymetli olabilir davranış ve kalıpları. Örneğin; sağlıklı bir hayat sürme, yeterli beslenme, kilo denetimi, obezite ile uğraş, alkol ve sigara tüketmeme.
“35 yaşından daha sonra doğurma, göğüs kanseri riski”
Örneğin geç hamile kalma, çocuk doğurmama ya da geç doğum, çocuk emzirmeme, 35 yaşından daha sonra emzirme, 35 yaşından daha sonra doğurma, 35 yaşından daha sonra hamile kalma, bunların hepsi göğüs kanseri için risk faktörü oluyor. ötürüsıyla bunların denetimiyle hem göğüs kanserinden korunmak kıymetli birebir vakitte aslında kişinin farkındalığını geliştirmek açısından da değerli.
Erken teşhis, bu noktada göğüs kanserinde değerli. Bayanlara şunu söylüyoruz; bilhassa ‘Bende kanser olmaz’ demeyin, herkes kendi kendine göğüs muayenesini yapsın, göğsünü tanısın. 20 yaşından daha sonra kesinlikle yıllık göğüs denetimlerinizi, yaptırın. 40 yaşından daha sonra da mamografi denetimlerinizi yaptırın.”