Rusya ile Batılı ülkeler içinde Ukrayna’nın doğusu konusunda yaşanan krizle ilgili DW’nin konuştuğu uzmanlar, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etme tehdidinin ciddiye alınması gerektiği kanaatinde.
Avrupa Dış Münasebetler Kurulu’ndan (ECFR) Gustav Gressel, Rusya’nın Ukrayna hududunda yaptığı hazırlıklara bakıldığında durumun “gayet ciddi” göründüğünü söylemiş oldu. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik tehditlerinin “gayet istikrarlı” olduğunu kaydeden Gressel, “Talepler tabir edildi ve askeri güç kullanma isteği (Rusya Devlet Lideri Vladimir) Putin ve (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov tarafınca, birebir sözler kullanılarak geçen üç ay ortasında istikrarlı bir biçimde vurgulandı. Bence bunu ciddiye almamız gerekiyor” sözlerini kullandı.
Alman hükümetine bağlı fikir kuruluşu Almanya Güvenlik Siyasetleri Akademisi Lideri Ekkehard Brose de Rusya’nın Ukrayna’ya bir akın başlatma ihtimalinin ciddiye alınması gerektiği görüşünde. Brose, DW’ye yaptığı açıklamada “Bu tehdidi ciddiye almamız gerektiği kanısındayım. Gerçekleşme ihtimali ne kadar muhtemel, muhtemelen bunu yalnızca Putin bilebilir. Ve Putin bizi daima şaşırtıyor” dedi. Bölgede hazırlıkların devam ettiğinin altını çizen Brose, bu hazırlıkların bir manasının olduğu var iseyımıyla hareket edilmesi gerektiğini tabir etti. Brose, “O sebepten bunu ciddiye alalım, fakat başka taraftan da diplomasi ve müzakere formülünü de izliyoruz” diye konuştu.
Ekonomik yaptırımlar
Ukrayna konusunda taraflar içindeki gerginliği azaltma emeliyle yürütülen diplomatik teşebbüslerin sonuç verip vermeyeceğini pahalandıran Gressel, bunun ortalarında Almanya’nın da olduğu Batılı ülkeler tarafınca ortaya konan yaptırım tehditlerinin Rusya tarafınca ne kadar ciddiyetle karşılandığına bağlı olduğunu söylemiş oldu. Gressel, “Bu, Rusya’nın bir savaşın kendisine kazandıracağından daha fazla sorun yaratacağını düşünüp düşünmediğine bağlı” değerlendirmesini yaptı.
Ekonomik yaptırımların Putin’in kuvvetli bir Rusya yaratma vizyonuna ziyan verebileceğini söz eden Gressel, “Putin’i lakin Rusya’nın kuvvetli olması ve 21’inci yüzyılda onun istediği üzere hayatta kalması planını bozacak yaptırımlar koyarsanız korkutursunuz” dedi.
“ABD’nin cevabı optimistlik için küçük bir alan tanıyor”
Öte yandan gerginliğin azaltılması için diplomatik temaslar devam ediyor. Rusya, ABD’nin Moskova’nın güvenlik taleplerine ait karşılığına karşılık verdi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, ABD’nin karşılığının “iyimserlik için küçük bir alan” tanıdığını, fakat “diyaloğa devam etmek için her vakit bir olasılığın” olduğunu ve bunun hem Rusya tıpkı vakitte ABD’nin faydasına olacağını söz etti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da ABD’nin cevabının “ikincil bahisler konusunda önemli görüşmelerin başlaması için” kimi ögelere sahip olduğunu, lakin dokümanda “ana bahis hakkında olumlu bir karşılığın bulunmadığını” belirtti.
Lavrov’un “ana konu” olarak söz ettiği Rusya’nın talepleri içinde Ukrayna dâhil hiç bir eski Sovyet ülkesinin NATO’ya alınmayacağına dair teminat ve NATO’nun Doğu Avrupa’ya konuşlandırdığı askeri güçlerini geri çekeceğine ait taahhüt yer alıyor. ABD bu taleplere yazılı cevabında NATO’nun Ukrayna’ya kapısının açık olduğunu belirterek Rusya’nın en temel taleplerinden birini reddetmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, cevabın verilmesi daha sonrası yaptığı açıklamada, Moskova’ya ilettikleri mektupta verdikleri karşılığın, sorunun çözülmesi için Rusya’ya “ciddi bir diplomatik yol” sunduğunu belirtti. Artık gözler Rusya Devlet Lideri Putin’in ne karar vereceğinde.
Türkiye’den “tansiyon düşürülsün” daveti
Türkiye’den de Ukrayna krizi konusunda açıklama geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Ulusal Güvenlik Şurası (MGK) toplantısının akabinde yayımlanan bildiride taraflara tansiyon düşürme daveti yapıldı.
Açıklamada, “Rusya Federasyonu ve Ukrayna içinde artan gerginlik ele alınmış, tansiyonun artmasının hiç kimsenin menfaatine sonuçlar doğurmayacağına dikkat çekilerek, tüm taraflara sağduyu ortasında tansiyonun düşürülmesi davetinde bulunulmuştur” denildi.
Almanya’dan açıklama
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da Almanya’nın “her vakit diyalogdan yana” olduğunu, lakin Rusya’nın Ukrayna’ya taarruzda bulunması durumunda fazlaca sert bir karşılıkla karşılaşacağını söz etti. Federal Meclis’te Ukrayna krizi ile ilgili oturumda konuşan Baerbock, “Olası yeni bir atakta, geniş yelpazede farklı karşılık seçenekleri önümüzde duruyor, Kuzey Akım 2 dahil” dedi.
Rusya’nın Ukrayna hududunda 100 bin kadar asker konuşlandırması, ABD ve NATO müttefikleri içinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceği telaşını arttırarak Rusya ile Batı İttifakı içinde gerginliğin tırmanmasına niye oldu.
Avrupa Dış Münasebetler Kurulu’ndan (ECFR) Gustav Gressel, Rusya’nın Ukrayna hududunda yaptığı hazırlıklara bakıldığında durumun “gayet ciddi” göründüğünü söylemiş oldu. Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik tehditlerinin “gayet istikrarlı” olduğunu kaydeden Gressel, “Talepler tabir edildi ve askeri güç kullanma isteği (Rusya Devlet Lideri Vladimir) Putin ve (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey) Lavrov tarafınca, birebir sözler kullanılarak geçen üç ay ortasında istikrarlı bir biçimde vurgulandı. Bence bunu ciddiye almamız gerekiyor” sözlerini kullandı.
Alman hükümetine bağlı fikir kuruluşu Almanya Güvenlik Siyasetleri Akademisi Lideri Ekkehard Brose de Rusya’nın Ukrayna’ya bir akın başlatma ihtimalinin ciddiye alınması gerektiği görüşünde. Brose, DW’ye yaptığı açıklamada “Bu tehdidi ciddiye almamız gerektiği kanısındayım. Gerçekleşme ihtimali ne kadar muhtemel, muhtemelen bunu yalnızca Putin bilebilir. Ve Putin bizi daima şaşırtıyor” dedi. Bölgede hazırlıkların devam ettiğinin altını çizen Brose, bu hazırlıkların bir manasının olduğu var iseyımıyla hareket edilmesi gerektiğini tabir etti. Brose, “O sebepten bunu ciddiye alalım, fakat başka taraftan da diplomasi ve müzakere formülünü de izliyoruz” diye konuştu.
Ekonomik yaptırımlar
Ukrayna konusunda taraflar içindeki gerginliği azaltma emeliyle yürütülen diplomatik teşebbüslerin sonuç verip vermeyeceğini pahalandıran Gressel, bunun ortalarında Almanya’nın da olduğu Batılı ülkeler tarafınca ortaya konan yaptırım tehditlerinin Rusya tarafınca ne kadar ciddiyetle karşılandığına bağlı olduğunu söylemiş oldu. Gressel, “Bu, Rusya’nın bir savaşın kendisine kazandıracağından daha fazla sorun yaratacağını düşünüp düşünmediğine bağlı” değerlendirmesini yaptı.
Ekonomik yaptırımların Putin’in kuvvetli bir Rusya yaratma vizyonuna ziyan verebileceğini söz eden Gressel, “Putin’i lakin Rusya’nın kuvvetli olması ve 21’inci yüzyılda onun istediği üzere hayatta kalması planını bozacak yaptırımlar koyarsanız korkutursunuz” dedi.
“ABD’nin cevabı optimistlik için küçük bir alan tanıyor”
Öte yandan gerginliğin azaltılması için diplomatik temaslar devam ediyor. Rusya, ABD’nin Moskova’nın güvenlik taleplerine ait karşılığına karşılık verdi. Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, ABD’nin karşılığının “iyimserlik için küçük bir alan” tanıdığını, fakat “diyaloğa devam etmek için her vakit bir olasılığın” olduğunu ve bunun hem Rusya tıpkı vakitte ABD’nin faydasına olacağını söz etti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da ABD’nin cevabının “ikincil bahisler konusunda önemli görüşmelerin başlaması için” kimi ögelere sahip olduğunu, lakin dokümanda “ana bahis hakkında olumlu bir karşılığın bulunmadığını” belirtti.
Lavrov’un “ana konu” olarak söz ettiği Rusya’nın talepleri içinde Ukrayna dâhil hiç bir eski Sovyet ülkesinin NATO’ya alınmayacağına dair teminat ve NATO’nun Doğu Avrupa’ya konuşlandırdığı askeri güçlerini geri çekeceğine ait taahhüt yer alıyor. ABD bu taleplere yazılı cevabında NATO’nun Ukrayna’ya kapısının açık olduğunu belirterek Rusya’nın en temel taleplerinden birini reddetmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, cevabın verilmesi daha sonrası yaptığı açıklamada, Moskova’ya ilettikleri mektupta verdikleri karşılığın, sorunun çözülmesi için Rusya’ya “ciddi bir diplomatik yol” sunduğunu belirtti. Artık gözler Rusya Devlet Lideri Putin’in ne karar vereceğinde.
Türkiye’den “tansiyon düşürülsün” daveti
Türkiye’den de Ukrayna krizi konusunda açıklama geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Ulusal Güvenlik Şurası (MGK) toplantısının akabinde yayımlanan bildiride taraflara tansiyon düşürme daveti yapıldı.
Açıklamada, “Rusya Federasyonu ve Ukrayna içinde artan gerginlik ele alınmış, tansiyonun artmasının hiç kimsenin menfaatine sonuçlar doğurmayacağına dikkat çekilerek, tüm taraflara sağduyu ortasında tansiyonun düşürülmesi davetinde bulunulmuştur” denildi.
Almanya’dan açıklama
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da Almanya’nın “her vakit diyalogdan yana” olduğunu, lakin Rusya’nın Ukrayna’ya taarruzda bulunması durumunda fazlaca sert bir karşılıkla karşılaşacağını söz etti. Federal Meclis’te Ukrayna krizi ile ilgili oturumda konuşan Baerbock, “Olası yeni bir atakta, geniş yelpazede farklı karşılık seçenekleri önümüzde duruyor, Kuzey Akım 2 dahil” dedi.
Rusya’nın Ukrayna hududunda 100 bin kadar asker konuşlandırması, ABD ve NATO müttefikleri içinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal edeceği telaşını arttırarak Rusya ile Batı İttifakı içinde gerginliğin tırmanmasına niye oldu.