İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Aydın Menderes’in vesayet tarifini hatırlattı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sarıyer’deki İbrahim Cevahir Toplumsal Tesisleri’nde düzenlenen Karadeniz Eğitim Kültür ve Etraf Müdafaa Vakfı 17. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, güç gayretinin dünya tarihinin her devrinde olduğunu fakat dünyada birinci defa bu kadar vizyonsuz, sahipsiz, başkansız, kimsenin ne yapacağını bilmediği bir hal yaşandığını tabir etti.
“TÜRKİYE, BİRÇOK VESAYETİ YENDİ”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye, Cumhuriyet’in ikinci asrına kuvvetli bir biçimde hazırlanıyor. Kederimiz şu, 2023 bilançosunu kuvvetli tutmak. Hepimiz kendi içimizde kuvvetli tutmalıyız. Zira o bilanço yeni bir başlangıç noktasıdır. Bir daha sonraki asra Türkiye’yi kuvvetli götürebilmek, tabanını en kuvvetli tutabilmek anlayışını ortaya koyabilen bir bilançodur. Türkiye biroldukça vesayeti yendi. Artık önümüzde bir vesayet kaldı, ekonomik vesayet. Kur ve faiz ortasına sıkışmış, daima olarak dışarıya haraç vermek zorunda olan bir Türkiye’den, üretim iktisadına, istihdama dönen bir Türkiye’yi, Cumhuriyet’in ikinci asrında gelecek kuşaklarımıza bırakmakla mükellefiz.” değerlendirmesinde bulundu.
AYDIN MENDERES’İN KELAMLARINI HATIRLATTI
Bakan Soylu, Aydın Menderes’in vesayetle ilgili kelamlarını hatırlatarak, “İki çeşit vesayet vardır: Birisi iç bağımsızlığımızla, oburu de dış bağımsızlığımızla alakalı. Taksim’e cami iç bağımsızlık, Ayasofya’nın cami olması dış bağımsızlıkla ilgili” dedi.
“BU COĞRAFYANIN KİLİDİ BİZİZ”
Geçen hafta Çobanbey’e gittiğini, Türkiye’nin, Suriye’de olmasının daima eleştirildiğini aktaran Soylu, şöyleki devam etti:
“Orada çocukların katline seyirci kalan bir Türkiye mi yoksa bütün dünyanın insanlık denen hassasiyeti unuttuğu devirde oraya el uzatan, onlarla birlikte olan bir Türkiye mi olmalı? Biz niçin İdlib’deyiz? 50 bini aşkın briket meskeni yaptık, artık beşerler oturuyorlar. 50 bin daha yapıyoruz. Yapmasaydık da onlar da Türkiye’ye mi gelselerdi? Yapmasaydık onlar da Esad’ın mezalimi altında ölseler miydi? Yetim konutları yaptık. Dünyada hangi ülke yaptı? Biz asil bir milletiz. ‘Komşusu açken tok olan bizden değildir’ diyen bir anlayışın mensuplarıyız. Sabahtan akşama kadar eleştiriyorlar, ‘Ne işiniz var, ne yapıyorsunuz orada?’ Bizatihi ben 6 kere gittim. Ben gitmeden bir gün evvel orada Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir askerimizi şehit etmişlerdi. Burası güvenlikli bir yer değil fakat bir şey var. Şayet düşmanlarımızdan daha yürekli olamazsak, bu coğrafyayı huzura eriştiremeyiz. Bu coğrafyanın kilidi biziz.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sarıyer’deki İbrahim Cevahir Toplumsal Tesisleri’nde düzenlenen Karadeniz Eğitim Kültür ve Etraf Müdafaa Vakfı 17. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, güç gayretinin dünya tarihinin her devrinde olduğunu fakat dünyada birinci defa bu kadar vizyonsuz, sahipsiz, başkansız, kimsenin ne yapacağını bilmediği bir hal yaşandığını tabir etti.
“TÜRKİYE, BİRÇOK VESAYETİ YENDİ”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Türkiye, Cumhuriyet’in ikinci asrına kuvvetli bir biçimde hazırlanıyor. Kederimiz şu, 2023 bilançosunu kuvvetli tutmak. Hepimiz kendi içimizde kuvvetli tutmalıyız. Zira o bilanço yeni bir başlangıç noktasıdır. Bir daha sonraki asra Türkiye’yi kuvvetli götürebilmek, tabanını en kuvvetli tutabilmek anlayışını ortaya koyabilen bir bilançodur. Türkiye biroldukça vesayeti yendi. Artık önümüzde bir vesayet kaldı, ekonomik vesayet. Kur ve faiz ortasına sıkışmış, daima olarak dışarıya haraç vermek zorunda olan bir Türkiye’den, üretim iktisadına, istihdama dönen bir Türkiye’yi, Cumhuriyet’in ikinci asrında gelecek kuşaklarımıza bırakmakla mükellefiz.” değerlendirmesinde bulundu.
AYDIN MENDERES’İN KELAMLARINI HATIRLATTI
Bakan Soylu, Aydın Menderes’in vesayetle ilgili kelamlarını hatırlatarak, “İki çeşit vesayet vardır: Birisi iç bağımsızlığımızla, oburu de dış bağımsızlığımızla alakalı. Taksim’e cami iç bağımsızlık, Ayasofya’nın cami olması dış bağımsızlıkla ilgili” dedi.
“BU COĞRAFYANIN KİLİDİ BİZİZ”
Geçen hafta Çobanbey’e gittiğini, Türkiye’nin, Suriye’de olmasının daima eleştirildiğini aktaran Soylu, şöyleki devam etti:
“Orada çocukların katline seyirci kalan bir Türkiye mi yoksa bütün dünyanın insanlık denen hassasiyeti unuttuğu devirde oraya el uzatan, onlarla birlikte olan bir Türkiye mi olmalı? Biz niçin İdlib’deyiz? 50 bini aşkın briket meskeni yaptık, artık beşerler oturuyorlar. 50 bin daha yapıyoruz. Yapmasaydık da onlar da Türkiye’ye mi gelselerdi? Yapmasaydık onlar da Esad’ın mezalimi altında ölseler miydi? Yetim konutları yaptık. Dünyada hangi ülke yaptı? Biz asil bir milletiz. ‘Komşusu açken tok olan bizden değildir’ diyen bir anlayışın mensuplarıyız. Sabahtan akşama kadar eleştiriyorlar, ‘Ne işiniz var, ne yapıyorsunuz orada?’ Bizatihi ben 6 kere gittim. Ben gitmeden bir gün evvel orada Türk Silahlı Kuvvetleri’nden bir askerimizi şehit etmişlerdi. Burası güvenlikli bir yer değil fakat bir şey var. Şayet düşmanlarımızdan daha yürekli olamazsak, bu coğrafyayı huzura eriştiremeyiz. Bu coğrafyanın kilidi biziz.”