O mektepten geçenler hep bir deste gül derdi
Hacı Abdurrahman Açar, tarikat-ı Nakşibendiye'nin nefis terbiyesi, uhuvvet halesi olduğunu bize öğreten bir muallimdi. Eğer bize öncülük eden bu zatlar olmasaydı belki bizler de bölgede var olan cahiliye geleneğini takip edip incir çekirdeği meselelerle birbirimize girecektik. Selim Efendi, Adıyaman merkezde mukim bir kamu görevlisiydi. Çocukluğumun en sevinçli anları babamla Jawa motosikletle Adıyaman'a olan yolculuklarımızdır. Huzura giderken, motosikletin rüzgarıyla adeta uçuyor hissine kapılırdım. Bilirdim ki biz ona varınca o dua olup üzerimize yağardı.
Hacı Abdurrahman Açar, tarikat-ı Nakşibendiye'nin nefis terbiyesi, uhuvvet halesi olduğunu bize öğreten bir muallimdi. Eğer bize öncülük eden bu zatlar olmasaydı belki bizler de bölgede var olan cahiliye geleneğini takip edip incir çekirdeği meselelerle birbirimize girecektik. Selim Efendi, Adıyaman merkezde mukim bir kamu görevlisiydi. Çocukluğumun en sevinçli anları babamla Jawa motosikletle Adıyaman'a olan yolculuklarımızdır. Huzura giderken, motosikletin rüzgarıyla adeta uçuyor hissine kapılırdım. Bilirdim ki biz ona varınca o dua olup üzerimize yağardı.