amerikali
Üye
Allah Allah, olay ne sizce bu konuşmada?
Bir vakit içinder acıları bal eyleyen bir aile vardı, bildiniz mi? Evet, İtibar Ailesi… Bu ailemiz hakikaten de iç hesaplaşmaların, dış küsüşmelerin yaşandığı bir oluşumdu. Her üyesi şahsına münhasır olan İtibar Ailesi’nin en küçük üyesine değineceğiz artık…
80’lerde patlayan küçük müzikçi furyası, Küçük İbo’nun Hülya Avşar’ın kucağına oturmasıyla bir daha gündeme geldi. İbrahim Tatlıses’in İdobay şirketinde müzikçi olan İbo’ya karşılık, İtibar Ailesi de Küçük Onur’u piyasaya sürdü.
Ortalık dünyanın sıkıntısını görmüş 8 yaşındaki çocuktan geçilmiyordu. Kusursuz Çocuk olarak lanse edilen Onur ise rakibinin bilakis daha uslu, daha sessiz ve al yanaklıydı.
Albüm çalışmaları ve tuhaf senaryolu diziler bitince alışılmış Onur’un ergenlik devri geldi ve sesi değişmeye başladı. Bu süreçte geri çekilmek mantıklıydı, Onur da o denli yaptı. Lakin bu geri çekilme onun yetişkinliğine kadar sürdü. Onun ismini müzik piyasası yerine mafya başkanlarıyla duyar olmuştuk.
Küçük Onur, artık gazete haberlerinde Onur Sarıkaya olarak Sedat Peker’in yanında yer alıyordu vakit zaman. esasen kendisi de Peker’den aldığı manevi dayanağı ondan sonrasında daima lisana getirdi.
Kelebek Operasyonu kapsamında yasal müsaadeyle telefonları dinlenen Sedat Peker’in birfazlaca deşifresi yayınlandı o periyot. İçlerinde Onur Sarıkaya’da vardı ve mevzu net olarak anlaşılmıyordu zatenız. İnsanın aklına fazlacatan seçmeli bir sürü alternatif geliyor.
2005 yılında Küçük Onur ve “manevi babam” dediği Sedat Peker içinde geçen o değişik deşifreye gelin daima bir arada bakalım:
(24 Şubat 2004 – Saat: 14.45)
Sedat Peker: Alo. Onur Sarıkaya
(Küçük Onur): Selamünaleyküm babacığım. Nasılsın?
SP: Aleykümselam ulan sahtekâr, dolandırıcı p…… Ulan, “gorev ver babacığım.” Bu muydu lan, bu mudur?
Onur: Ben ne yapayım babacığım. Ben tutuyorum, getiriyorum beğenmiyorsunuz, gönderiyorsunuz…
SP: Eşşoğlueşek sen de Discovery Channel niçin seyrediyorsun?
Onur: Aşk olsun babacığım.
SP: Devamlı o tip kanalları seyredince, hayvanlar âlemine karşı ilgi duyuyorsun. Onların hemcinslerini bulup getiriyorsun yavşak. Benim o denli bir dürtüm yok.
Onur: Allah korusun babacığım.
SP: O Sezai ne diyo? … bile daha güzel diyo ya, seni dolandırıcı.
Onur: Tıpkı meslekte olduğumuz için işime taş koydu.
SP: Birebir meslekte olduğun için işine taş koymuyolar oğlum. Başarısız köpek….
Onur: Bir buyruğunuz var mı babacığım?
SP: Gözlerinden öpüyorum dolandırıcı köpek…
Bir vakit içinder acıları bal eyleyen bir aile vardı, bildiniz mi? Evet, İtibar Ailesi… Bu ailemiz hakikaten de iç hesaplaşmaların, dış küsüşmelerin yaşandığı bir oluşumdu. Her üyesi şahsına münhasır olan İtibar Ailesi’nin en küçük üyesine değineceğiz artık…
80’lerde patlayan küçük müzikçi furyası, Küçük İbo’nun Hülya Avşar’ın kucağına oturmasıyla bir daha gündeme geldi. İbrahim Tatlıses’in İdobay şirketinde müzikçi olan İbo’ya karşılık, İtibar Ailesi de Küçük Onur’u piyasaya sürdü.
Ortalık dünyanın sıkıntısını görmüş 8 yaşındaki çocuktan geçilmiyordu. Kusursuz Çocuk olarak lanse edilen Onur ise rakibinin bilakis daha uslu, daha sessiz ve al yanaklıydı.
Albüm çalışmaları ve tuhaf senaryolu diziler bitince alışılmış Onur’un ergenlik devri geldi ve sesi değişmeye başladı. Bu süreçte geri çekilmek mantıklıydı, Onur da o denli yaptı. Lakin bu geri çekilme onun yetişkinliğine kadar sürdü. Onun ismini müzik piyasası yerine mafya başkanlarıyla duyar olmuştuk.
Küçük Onur, artık gazete haberlerinde Onur Sarıkaya olarak Sedat Peker’in yanında yer alıyordu vakit zaman. esasen kendisi de Peker’den aldığı manevi dayanağı ondan sonrasında daima lisana getirdi.
Kelebek Operasyonu kapsamında yasal müsaadeyle telefonları dinlenen Sedat Peker’in birfazlaca deşifresi yayınlandı o periyot. İçlerinde Onur Sarıkaya’da vardı ve mevzu net olarak anlaşılmıyordu zatenız. İnsanın aklına fazlacatan seçmeli bir sürü alternatif geliyor.
2005 yılında Küçük Onur ve “manevi babam” dediği Sedat Peker içinde geçen o değişik deşifreye gelin daima bir arada bakalım:
(24 Şubat 2004 – Saat: 14.45)
Sedat Peker: Alo. Onur Sarıkaya
(Küçük Onur): Selamünaleyküm babacığım. Nasılsın?
SP: Aleykümselam ulan sahtekâr, dolandırıcı p…… Ulan, “gorev ver babacığım.” Bu muydu lan, bu mudur?
Onur: Ben ne yapayım babacığım. Ben tutuyorum, getiriyorum beğenmiyorsunuz, gönderiyorsunuz…
SP: Eşşoğlueşek sen de Discovery Channel niçin seyrediyorsun?
Onur: Aşk olsun babacığım.
SP: Devamlı o tip kanalları seyredince, hayvanlar âlemine karşı ilgi duyuyorsun. Onların hemcinslerini bulup getiriyorsun yavşak. Benim o denli bir dürtüm yok.
Onur: Allah korusun babacığım.
SP: O Sezai ne diyo? … bile daha güzel diyo ya, seni dolandırıcı.
Onur: Tıpkı meslekte olduğumuz için işime taş koydu.
SP: Birebir meslekte olduğun için işine taş koymuyolar oğlum. Başarısız köpek….
Onur: Bir buyruğunuz var mı babacığım?
SP: Gözlerinden öpüyorum dolandırıcı köpek…