ekonomarin
Aktif Üye
Barış ERKAYA
bir müddetdir borsada yabancı alımlarının geldiğini lakin bu alımların zayıf kaldığını bu sayfalardan yazmıştık. Yabancı hissesi hala eski senelera nazaran epey oldukca düşük düzeyde. Ayrıyeten direkt yatırımlara eşlik etmeyen yabancı alımlarının birinci önemli karda satıp kaçabilecek tipten olduğunu da hatırlatmıştık.
Nihayet geçen hafta piyasalarda yaşananlar onca kelamı gereksiz kılacak biçimde neyi kastettiğimizi gösterdi. Doların 13.5 TL’ye kadar çıkışı sırasında biraz daha süratli artmaya başlaya yabancı hissesi, doların yeniden geri çekilmesiyle çabucak düşüş sergiledi.
PAY GETİRİSİ İŞİN VİTRİNİ
Aslında mantık sıradan. Kendinizi üç beş günde önemli hasılatlar sağlamayı planlayan bir yabancı yatırımcının yerine koyun. İlgilendiğiniz ülkenin lokal para ünitesi, sizin dolarınız karşısında süratle paha kaybediyor. Örneğin yatırım için kullanacağınız 1 milyon dolarınız var. 13.5 TL’lik dolar kurundan elinizdeki dolarları bozduruyorsunuz: 13.5 milyon TL. Halihazırda fiyatı TL bazında aslına bakarsanız fazlaca düşük olan mesela X pay senedinden pay başına 7 TL’den 1 milyon 928 bin adet aldınız. Payların fiyatı bu vakitte yüzde 4 yükseliş marjı yakaladı.
Elinizdeki payların toplam kıymeti bu müddet içerisinde 14 milyon TL oldu. Baktınız ki kur bir daha 11.59 TL’ye kadar inmiş. Payların hepsini sattınız ve tekrar dolar aldınız. Artık 1 milyon 211 bin dolarınız var. Dünyanın hangi ülkesinde bir gün içerisinde dolar bazında yüzde 21’lik bir getiri elde edebilirdiniz? Dolar-borsa-yabancı üçgeninde şu sıralar dönen oyun büsbütün bu. Bu yüzden Borsa İstanbul’un, dolarda, faizde yaşanan gelişmeleri umursamadığını tez etmek safdillik olur. En azından bu sıralar Borsa İstanbul’da yüksek kısa vadeli kar peşinde koşan yabancı yatırımcılar olan biteni çok umursuyor.
Umalım ki buna misal, piyasanın da lokal para ünitesinin de istikrarını bozacak cinsten davranışlar daha da fazla yenidenlanmaz.
bir müddetdir borsada yabancı alımlarının geldiğini lakin bu alımların zayıf kaldığını bu sayfalardan yazmıştık. Yabancı hissesi hala eski senelera nazaran epey oldukca düşük düzeyde. Ayrıyeten direkt yatırımlara eşlik etmeyen yabancı alımlarının birinci önemli karda satıp kaçabilecek tipten olduğunu da hatırlatmıştık.
Nihayet geçen hafta piyasalarda yaşananlar onca kelamı gereksiz kılacak biçimde neyi kastettiğimizi gösterdi. Doların 13.5 TL’ye kadar çıkışı sırasında biraz daha süratli artmaya başlaya yabancı hissesi, doların yeniden geri çekilmesiyle çabucak düşüş sergiledi.
PAY GETİRİSİ İŞİN VİTRİNİ
Aslında mantık sıradan. Kendinizi üç beş günde önemli hasılatlar sağlamayı planlayan bir yabancı yatırımcının yerine koyun. İlgilendiğiniz ülkenin lokal para ünitesi, sizin dolarınız karşısında süratle paha kaybediyor. Örneğin yatırım için kullanacağınız 1 milyon dolarınız var. 13.5 TL’lik dolar kurundan elinizdeki dolarları bozduruyorsunuz: 13.5 milyon TL. Halihazırda fiyatı TL bazında aslına bakarsanız fazlaca düşük olan mesela X pay senedinden pay başına 7 TL’den 1 milyon 928 bin adet aldınız. Payların fiyatı bu vakitte yüzde 4 yükseliş marjı yakaladı.
Elinizdeki payların toplam kıymeti bu müddet içerisinde 14 milyon TL oldu. Baktınız ki kur bir daha 11.59 TL’ye kadar inmiş. Payların hepsini sattınız ve tekrar dolar aldınız. Artık 1 milyon 211 bin dolarınız var. Dünyanın hangi ülkesinde bir gün içerisinde dolar bazında yüzde 21’lik bir getiri elde edebilirdiniz? Dolar-borsa-yabancı üçgeninde şu sıralar dönen oyun büsbütün bu. Bu yüzden Borsa İstanbul’un, dolarda, faizde yaşanan gelişmeleri umursamadığını tez etmek safdillik olur. En azından bu sıralar Borsa İstanbul’da yüksek kısa vadeli kar peşinde koşan yabancı yatırımcılar olan biteni çok umursuyor.
Umalım ki buna misal, piyasanın da lokal para ünitesinin de istikrarını bozacak cinsten davranışlar daha da fazla yenidenlanmaz.