Adalar’da bir şahsın kiracısı olduğu meskeni diğerlerine kiraladığı ortaya çıktı
Son günlerde konut kiralamalarında yaşanan mağduriyetler artıyor.
Büyükada’da yaşayan Neslihan Tülin, koronavirüs salgınında sokak hayvanlarını beslemek için ekstra paraya muhtaçlık duydu.
Bu niçinle meskenini Gürcistan’dan gelen bir bireye kiraladı.
Bu süreçte kiralayan şahsın, Tülin’e ilişkin olan meskeni farklı bireylere müsaadesiz olarak kiraladığı ortaya çıktı.
Evinin internet sitesi üzerinden kiralandığını öğrendi
Yaklaşık 12 farklı kiracının meskenine girmesiyle durumdan şüphelenen Tülin, kiracısının internetteki konut kiralama sitesi aracılığıyla konutu yerli ve yabancı farklı turistlere kiraladığını fark etti.
İlk kiracısına ulaşamıyor
İHA’nın transferine bakılırsa; durumu emniyete ve nüfus müdürlüğüne bildiren Tülin, bununla birlikte meskeni birinci kiraladığı kiracısına da bir müddetdir ulaşamadığını belirtti.
Ayrıca tüm Adalar’da emsal kiralama olaylarının yaşandığını ve birfazlaca kiracının bu türlü kısa müddetli biçimde meskenlerde kaldıkları sav edildi.
“Yaklaşık on tane kiracı değişti”
Neslihan Tülin, “Geçen sene kiraladım. Zira Ada’da salgın vardı. Hayvanlar vahim durumdaydı. Paraya muhtaçlık vardı. Ben birinci sefer meskenimi kiraya vermeye kalktım. Bir emlakçıyla görüştüm, emlakçı bir kiracı getirdi sahiden. Kiracı Gürcistanlıydı. Ben ‘iki bireyden çok kabul edemiyorum. Benim meskenim müsait değil. fazla kişiye’ dedim. Tamam dediler. Not düştük iki kişi kalacak diye ve meskeni kiralayan öteki kişi Türk’tü. Ben Ada’da oturduğunu zannediyordum. meğer değil. Bir kez gördüm adamcağızı. Kaldı, sohbet etti, gitti. daha sonra bir aile geldi. Dedi ki ‘arkadaşlarım’. ‘Hadi iki üç gün kalabilir’ dedik. Daha onlar çıkmadan bir diğeri geldi. Valizler gidiyor, kapının önüne öteki valizler geliyor. bu biçimde bu biçimde yaklaşık on tane kiracı değişti. Ben ‘olmaz’ dedim. Benim meskene kim giriyor? Kim çıkıyor? Ne oluyor? Bütün tarihi eserler üzere şeyler var içeride kırılacak şeyler dökülecek şeyler. Adamla aksi düştük.
“Muhatap olduğum kişi yok ortada”
Kontrat yaptığım kişiyi arıyorum, bakmıyor. daha sonra öğrendik ki Gürcistan üzerinden birileri gidiyor, birileri çıkıyor. On tane, on iki tane kiracı falan oldu. En son Deniz Akkaya geldi geçen ay. Onunla yapılan bir röportaj esnasında öğrendik. bu biçimde patladı olay. daha sonra ben karakola gittim. ‘Bunları almıyorum evime’ dedim. Zira kiralayan muhatap olduğum kişi yok ortada. Birileri geliyor, birileri gidiyor. Kiralayan kişi de yok. Kiralatan kişi de yok. Bütün Adalar’da yapılıyor bu. Burada yer kiralayıp, birine kiralatıp oturum almak ismine yapılıyormuş. daha sonrasında da çekip gidiyor mu ne yapıyor bilmiyorum. Ya da diğer bir maksat mı var? Onu da bilmiyorum. Emlakçı arkadaş da ‘Geleceğini söylüyor lakin gelmedi’ dedi. daha sonra aradı ‘ben kontratı bulamıyorum. O kontratın hiç bir pahası yok. Siz onu yırtın atın’ dedi. ‘Yırtın atın diye bir şey yok. Bunu da geleceksin burada çözeceğiz’ dedim. Gelecek inşallah bekliyoruz” dedi.
“Yasal olarak yaptığımız bir işletmeyi engelliyor”
Heybeliada’da pansiyon işleten Uğur İlyas Üner de, “Heybeliada’da günlük konaklama olayları sıradan bir sayı olarak arttı. Konaklama yerlerinin yetersizliğinden ya da istek hadisesinin daha fazla olmasından dolayı mıdır bilmem, beşerler artık kendi meskenlerini odalarını kiraya vermeye başladılar. Biz artık burada ruhsatlı, devlete vergisini veren bir işletmeyiz. Her ne olursa olsun devlete katkısı olan bir yer. Lakin bunların o denli bir şeyi yok. Hepsi kayıt dışı, ne vergi veriyor, ne de hiç bir şey vermiyor. Bunlar aslına bakarsanız kimlik bildirim sistemine de uygun olmadığı için kimin kaldığı belirli değil, yasa dışı insanların kalabileceği bir ortam oluşuyor. Emniyet bununla ilgili bir çalışmalar yapmıştı daha evvel. Lakin kâfi olmuyor, ‘akrabam’ diyor. Yasa dışı bir iş yapıyor yani. Bunlar da bizim yasal olarak yaptığımız bir işletmeyi engelliyor. Bir kişi bir meskeni cüzi bir ölçüye kiralayıp daha sonrasında günlük kiralama işi de yapan oluyor” dedi.
Son günlerde konut kiralamalarında yaşanan mağduriyetler artıyor.
Büyükada’da yaşayan Neslihan Tülin, koronavirüs salgınında sokak hayvanlarını beslemek için ekstra paraya muhtaçlık duydu.
Bu niçinle meskenini Gürcistan’dan gelen bir bireye kiraladı.
Bu süreçte kiralayan şahsın, Tülin’e ilişkin olan meskeni farklı bireylere müsaadesiz olarak kiraladığı ortaya çıktı.
Evinin internet sitesi üzerinden kiralandığını öğrendi
Yaklaşık 12 farklı kiracının meskenine girmesiyle durumdan şüphelenen Tülin, kiracısının internetteki konut kiralama sitesi aracılığıyla konutu yerli ve yabancı farklı turistlere kiraladığını fark etti.
İlk kiracısına ulaşamıyor
İHA’nın transferine bakılırsa; durumu emniyete ve nüfus müdürlüğüne bildiren Tülin, bununla birlikte meskeni birinci kiraladığı kiracısına da bir müddetdir ulaşamadığını belirtti.
Ayrıca tüm Adalar’da emsal kiralama olaylarının yaşandığını ve birfazlaca kiracının bu türlü kısa müddetli biçimde meskenlerde kaldıkları sav edildi.
“Yaklaşık on tane kiracı değişti”
Neslihan Tülin, “Geçen sene kiraladım. Zira Ada’da salgın vardı. Hayvanlar vahim durumdaydı. Paraya muhtaçlık vardı. Ben birinci sefer meskenimi kiraya vermeye kalktım. Bir emlakçıyla görüştüm, emlakçı bir kiracı getirdi sahiden. Kiracı Gürcistanlıydı. Ben ‘iki bireyden çok kabul edemiyorum. Benim meskenim müsait değil. fazla kişiye’ dedim. Tamam dediler. Not düştük iki kişi kalacak diye ve meskeni kiralayan öteki kişi Türk’tü. Ben Ada’da oturduğunu zannediyordum. meğer değil. Bir kez gördüm adamcağızı. Kaldı, sohbet etti, gitti. daha sonra bir aile geldi. Dedi ki ‘arkadaşlarım’. ‘Hadi iki üç gün kalabilir’ dedik. Daha onlar çıkmadan bir diğeri geldi. Valizler gidiyor, kapının önüne öteki valizler geliyor. bu biçimde bu biçimde yaklaşık on tane kiracı değişti. Ben ‘olmaz’ dedim. Benim meskene kim giriyor? Kim çıkıyor? Ne oluyor? Bütün tarihi eserler üzere şeyler var içeride kırılacak şeyler dökülecek şeyler. Adamla aksi düştük.
“Muhatap olduğum kişi yok ortada”
Kontrat yaptığım kişiyi arıyorum, bakmıyor. daha sonra öğrendik ki Gürcistan üzerinden birileri gidiyor, birileri çıkıyor. On tane, on iki tane kiracı falan oldu. En son Deniz Akkaya geldi geçen ay. Onunla yapılan bir röportaj esnasında öğrendik. bu biçimde patladı olay. daha sonra ben karakola gittim. ‘Bunları almıyorum evime’ dedim. Zira kiralayan muhatap olduğum kişi yok ortada. Birileri geliyor, birileri gidiyor. Kiralayan kişi de yok. Kiralatan kişi de yok. Bütün Adalar’da yapılıyor bu. Burada yer kiralayıp, birine kiralatıp oturum almak ismine yapılıyormuş. daha sonrasında da çekip gidiyor mu ne yapıyor bilmiyorum. Ya da diğer bir maksat mı var? Onu da bilmiyorum. Emlakçı arkadaş da ‘Geleceğini söylüyor lakin gelmedi’ dedi. daha sonra aradı ‘ben kontratı bulamıyorum. O kontratın hiç bir pahası yok. Siz onu yırtın atın’ dedi. ‘Yırtın atın diye bir şey yok. Bunu da geleceksin burada çözeceğiz’ dedim. Gelecek inşallah bekliyoruz” dedi.
“Yasal olarak yaptığımız bir işletmeyi engelliyor”
Heybeliada’da pansiyon işleten Uğur İlyas Üner de, “Heybeliada’da günlük konaklama olayları sıradan bir sayı olarak arttı. Konaklama yerlerinin yetersizliğinden ya da istek hadisesinin daha fazla olmasından dolayı mıdır bilmem, beşerler artık kendi meskenlerini odalarını kiraya vermeye başladılar. Biz artık burada ruhsatlı, devlete vergisini veren bir işletmeyiz. Her ne olursa olsun devlete katkısı olan bir yer. Lakin bunların o denli bir şeyi yok. Hepsi kayıt dışı, ne vergi veriyor, ne de hiç bir şey vermiyor. Bunlar aslına bakarsanız kimlik bildirim sistemine de uygun olmadığı için kimin kaldığı belirli değil, yasa dışı insanların kalabileceği bir ortam oluşuyor. Emniyet bununla ilgili bir çalışmalar yapmıştı daha evvel. Lakin kâfi olmuyor, ‘akrabam’ diyor. Yasa dışı bir iş yapıyor yani. Bunlar da bizim yasal olarak yaptığımız bir işletmeyi engelliyor. Bir kişi bir meskeni cüzi bir ölçüye kiralayıp daha sonrasında günlük kiralama işi de yapan oluyor” dedi.