Adil Karaismailoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu canlı yayında tartıştı
Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek’e, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuk oldu.
Programda bağlanan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kılıçdaroğlu’nun argümanlarına cevap verdi:
“OTURDUĞUNUZ YERDEN İFTİRA ETMEK ÇOK AYIP”
“Bir muhalefet başkanı sayın Kılıçdaroğlu, berbat siyasete bizleri alet etmek istiyorlar. Kendi söylemiş oldukleriyle çelişiyor. Genel Sekreter Yardımcısı tutanak tutmaz esasen. Bütün İstanbul beni tanıyor. Oturduğunuz yerden iftira atmak epeyce ayıp. Sizin temsil ettiğiniz kitle var.”
“BELEDİYE ÇALIŞANLARINA NAMUS KELAMI VERMİŞTİNİZ”
“Siz belediye çalışanları için namus kelamı vermiştiniz, onu hatırlatmak lazım. Yazıktır, kul hakkı vardır. Biz Anadolu çocuklarıyız, üzülüyorum. Milyonların önünde bu iftirayı atamazsınız. Bu iftiralar yardımıyla hiç bir yere gelemezsiniz. Lütfen kendinize gelen.”
“İSTANBUL HAVALİMANI İÇİN DEVLETİN KASASINDAN KURUŞ ÇIKMADI”
“İstanbul Havalimanı 10 milyar Euro’ya yapılmıştır, devletin kasasından kuruş çıkmamıştır. 25 yıl devlete 22 milyon Euro kira verilecektir. Bunların hepsi açıktır. Bu işi yapabilecek olan firmaların müracaat edip, müsabaka kararı alınmıştır. İşletmeci teklifini verir. Finans maliyetini hesaplayarak teklif verir. Kamu menfaati açısından en güzel teklif kim verirse kabul edilir.”
“GENEL LİDER HESABINI VERECEK”
“Genel lider benim büyüğümdür. Aslı astarı olmayan, evrakı olmayan bir şeyi söylemesi bizi üzmüştür. Dava edilmiştir geçtiğimiz cuma günü. Hesabını verecektir.”
“GENEL LİDER MADEM HASSAS, BELEDİYEDEN HESAP SORSUN”
Bakan Karaismailoğlu’nun kelamları üzerine Kılıçdaroğlu, “Önümde bir yazı var. Uydurma muydurma bilmem.” dedi.
Karaismailoğlu ise şunları söylemiş oldu:
“Genel Sekreter Yardımcısı tutanak mı fiyat? Lütfen beni makus siyasetinize alet etmeyin. Biz SSK yönetmedik. 25 yıldır İBB’nin nereden geldiği ortada. bu biçimde bir şey olabilir mi? Genel Lider o kadar hassas ise mevcut belediyeden hesap sorsun.”
“BİR GENEL LİDERE YAKIŞIYOR MU?”
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “İçişleri Bakanlığı müfettişleri gelse savcıdan bu belgeyi alsa.” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun kelamlarına Bakan’ın karşılığı şu biçimde oldu:
“Bu bir savdır. Kendisi de söylüyor. Yolsuzluk yaptı diyor, yakışıyor mu bir genel lidere. Bu esasen argüman esasen.”
KILIÇDAROĞLU: “BEN EVRAKSIZ KONUŞMAM”
Kılıçdaroğlu’nun açıklaması ise şu biçimde: “Şimdi Saray da bizi dinliyor. Onun da bağlanmasını istiyorum. Ben evraksız konuşmam. Elimde doküman var. Bu doküman uydurma, yanlıştır diyebilirler. Devletin bütün elemanlarını devreye koysunlar.”
KARAİSMAİLOĞLU: “YOLDA KALAN OTOBÜSLERİN HESABINI SORUN”
Kılıçdaroğlu’nun kelamlarına Bakan Karaismailoğlu şu tabirlerle karşılık verdi:
“Siz gidin belediye otobüsleri niye yolda kalıyor, hastane yolunu niçin yapmadın diye belediye liderinden hesap sorun. Levazım Tüneli niçin duruyor diye hesap sorun. Şu anda Dolmabahçe Tüneli’nden 60 bin araç geçiyor. Bu tünel yapılınca o kadar araç geçecek.”
Kılıçdaroğlu ise şunları söylemiş oldu: “Bu bir evraktır, tez değildir. Tarih ve numara da vereyim. Sayın Bakan ona da baksın.”
Habertürk TV’de Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek’e, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu konuk oldu.
Programda bağlanan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kılıçdaroğlu’nun argümanlarına cevap verdi:
“OTURDUĞUNUZ YERDEN İFTİRA ETMEK ÇOK AYIP”
“Bir muhalefet başkanı sayın Kılıçdaroğlu, berbat siyasete bizleri alet etmek istiyorlar. Kendi söylemiş oldukleriyle çelişiyor. Genel Sekreter Yardımcısı tutanak tutmaz esasen. Bütün İstanbul beni tanıyor. Oturduğunuz yerden iftira atmak epeyce ayıp. Sizin temsil ettiğiniz kitle var.”
“BELEDİYE ÇALIŞANLARINA NAMUS KELAMI VERMİŞTİNİZ”
“Siz belediye çalışanları için namus kelamı vermiştiniz, onu hatırlatmak lazım. Yazıktır, kul hakkı vardır. Biz Anadolu çocuklarıyız, üzülüyorum. Milyonların önünde bu iftirayı atamazsınız. Bu iftiralar yardımıyla hiç bir yere gelemezsiniz. Lütfen kendinize gelen.”
“İSTANBUL HAVALİMANI İÇİN DEVLETİN KASASINDAN KURUŞ ÇIKMADI”
“İstanbul Havalimanı 10 milyar Euro’ya yapılmıştır, devletin kasasından kuruş çıkmamıştır. 25 yıl devlete 22 milyon Euro kira verilecektir. Bunların hepsi açıktır. Bu işi yapabilecek olan firmaların müracaat edip, müsabaka kararı alınmıştır. İşletmeci teklifini verir. Finans maliyetini hesaplayarak teklif verir. Kamu menfaati açısından en güzel teklif kim verirse kabul edilir.”
“GENEL LİDER HESABINI VERECEK”
“Genel lider benim büyüğümdür. Aslı astarı olmayan, evrakı olmayan bir şeyi söylemesi bizi üzmüştür. Dava edilmiştir geçtiğimiz cuma günü. Hesabını verecektir.”
“GENEL LİDER MADEM HASSAS, BELEDİYEDEN HESAP SORSUN”
Bakan Karaismailoğlu’nun kelamları üzerine Kılıçdaroğlu, “Önümde bir yazı var. Uydurma muydurma bilmem.” dedi.
Karaismailoğlu ise şunları söylemiş oldu:
“Genel Sekreter Yardımcısı tutanak mı fiyat? Lütfen beni makus siyasetinize alet etmeyin. Biz SSK yönetmedik. 25 yıldır İBB’nin nereden geldiği ortada. bu biçimde bir şey olabilir mi? Genel Lider o kadar hassas ise mevcut belediyeden hesap sorsun.”
“BİR GENEL LİDERE YAKIŞIYOR MU?”
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, “İçişleri Bakanlığı müfettişleri gelse savcıdan bu belgeyi alsa.” sözlerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun kelamlarına Bakan’ın karşılığı şu biçimde oldu:
“Bu bir savdır. Kendisi de söylüyor. Yolsuzluk yaptı diyor, yakışıyor mu bir genel lidere. Bu esasen argüman esasen.”
KILIÇDAROĞLU: “BEN EVRAKSIZ KONUŞMAM”
Kılıçdaroğlu’nun açıklaması ise şu biçimde: “Şimdi Saray da bizi dinliyor. Onun da bağlanmasını istiyorum. Ben evraksız konuşmam. Elimde doküman var. Bu doküman uydurma, yanlıştır diyebilirler. Devletin bütün elemanlarını devreye koysunlar.”
KARAİSMAİLOĞLU: “YOLDA KALAN OTOBÜSLERİN HESABINI SORUN”
Kılıçdaroğlu’nun kelamlarına Bakan Karaismailoğlu şu tabirlerle karşılık verdi:
“Siz gidin belediye otobüsleri niye yolda kalıyor, hastane yolunu niçin yapmadın diye belediye liderinden hesap sorun. Levazım Tüneli niçin duruyor diye hesap sorun. Şu anda Dolmabahçe Tüneli’nden 60 bin araç geçiyor. Bu tünel yapılınca o kadar araç geçecek.”
Kılıçdaroğlu ise şunları söylemiş oldu: “Bu bir evraktır, tez değildir. Tarih ve numara da vereyim. Sayın Bakan ona da baksın.”