sagliksal
Aktif Üye
Çocukların kreşe başlamasıyla birlikte kaptıkları enfeksiyonlar konusunda ihtarlarda bulunan Acıbadem Bodrum Hastanesi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hasret Atan Şahin
Doç. Dr. Hasret Atan Şahin, anne babaların tasa ettikleri Korona Virüs bulaşan çocuklardaki tesirini lisana getirerek “Anne babalar haklı olarak kreş ve okul üzere kapalı ortamlarda çocuklarının korona virüs kaparak hastalanmalarından kaygı ediyorlar. Biliyorsunuz,Koronavirüs çocuklarda önemli bir tesir göstermiyor. Fakat yeni varyantların tesirleri konusunda tasa daha sık yaşanıyor. Onları şunu söylüyoruz, yeni tip korona virüse ilişkin varyantların çocuklar üzerinde tesiri son derece yavaşça. Eski korona virüs varyantlarıyla birlikte paralellik gösteriyor bu seyir. Dünyadan yeni datalar gelmeye başladıkça, bizim de bu mevzudaki ayrıntılarımız artmaya başladı. Çocuklarda bu yeni varyantların evvelkinden daha ağır seyrettiğini söyleyemiyoruz. Lakin nadiren de olsa birtakım çocuklarda organ tutulumuna niye olurak önemli bir hastalık tablosu ortaya çıkabiliyor” dedi.
“Eski senelera nazaran enfeksiyonların görülme oranı düşüyor”
Doç. Dr. Hasret Atan Şahin, kreşe giden çocuklarda görülen bulaşan hastalıklar hakkında da bilgi vererek “Sonbahar aylarında gördüğümüz pek fazlaca enfeksiyon var, grip olarak bilinen influenza, Parainfluenza, RSV, Enteroviral enfeksiyonlar üzere enfeksiyonların sık görüldüğü bir devir yaşıyoruz. Şu anda korona virüsten daha yaygın bir biçimde bu virüsler görülüyor. Fakat şunu da belirtmek isterim, geçmiş senelerda tıpkı mevsimde bu virüsleri daha sık görüyorduk. Zira o devirlerde, maske-mesafe-hijyen konusunda bu kadar titiz davranılmıyordu. Ancak pandemiyle bir arada toplum bu kurallara dikkat ettiğinden, korona virüs haricindeki enfeksiyonların görülme oranı da nispeten düştü” dedi.
“Yetişkinler daha fazlaca bulaştırıyor”
Çocukların yetişkinlere nazaran epey daha az bulaştırıcı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hasret Atan Şahin, “Dünyadaki bilgiler incelendiğinde şunu söyleyebiliriz; tıpkı virüslerin bulaştığı bir yetişkinlikle bir çocuğu karşılaştırdığımızda, erişkinler daha fazla bulaştırıyor. Bir enfeksiyon dalgası başladığında evvel yetişkinlerde görülüyor, bu dalganın çocuklarda görülmesi, 10-15 gün daha sonra oluyor. Bu da bize şunu gösteriyor ki, enfeksiyon evvel erişkinlerde başlıyor, erişkinlerden de çocuklara geçiyor. Bu bilgilere dayanarak diyoruz ki erişkinler çocuklara nazaran bulaşıcıdır” halinde konuştu.
“Kapalı ortam enfeksiyon bulaşmasını kolaylaştırıyor”
Kreş salgını halk tabirinde kullanılan bir tabir olduğunu da kelamlarına ekleyen Doç. Dr. Hasret Naciye Atan Şahin “Tıpta kreş salgını denilen bir terminoloji yok. Toplumda kullanılan bir terim bu. Salgınlar kreşten değil, kapalı ortamdan kaynaklanıyor. Kreşler kapalı ortamlar olduğu için burada dışarıya bakılırsa daha dirençli, antibiyotiğe karşı direnç kazanmış mikroorganizmaları görülüyor. ötürüsıyla kreş devrinde enfeksiyon şikayetiyle gelen çocuklara tabip olarak daha dikkatli yaklaşıyoruz. Çocuklar kreşe gidinceye kadar, pek bir hastalık yaşamamış oluyorlar. Biz bu biçimdelikle çocukların immün sisteminin kuvvetli olup olmadığını kreşe gittiklerinde anlıyoruz. Birtakım çocuklarımızın bağışıklık sistemleri başka çocuklara nazaran daha düşük olabiliyor. Lakin meskende kalan, daha evvel kreş üzere kalabalık ortamlarda bulunmaya çocuklar, enfeksiyonlarla karşılaşmadığı için bu enfeksiyonların onlarda nasıl bir reaksiyona yol açtığı, sıhhatlerini nasıl etkilediği konusunda bir fikir sahibi olamıyoruz. Bu çocuklar kalabalık ve kapalı ortama girdiklerinde enfeksiyonları hayli daha fazla, sık, ağır ve daha uzun müddette geçiriyorlar. ötürüsıyla bulaştırıcılıkları da daha fazla oluyor. Enfeksiyondan etkilenme oranları epey daha fazla olabiliyor” dedi.
“Hasta çocuk kreşe gitmemeli”
Kreş üzere kapalı ortamlarda enfeksiyonların bulaşma oranının arttığını vurgulayan Doç. Dr. Hasret Atan Şahin, ortamın havalandırılması, maske kullanılması ve el yıkama sıklığının artması gerektiğini belirterek şunları söylemiş oldu: “Kreşlerde de çocuklarımızın enfeksiyon riskini düşürecek önlemler alınmalı. Bulundukları ortamın sık sık havalandırılması, maske kullanılması, el yıkamaya ehemmiyet verilmesi gerekiyor. Hastalık belirtisi görülen çocukların kreşlere gönderilmemesi de hayli kıymetli. kimi vakit sadece yavaşça burnu akıyor diye okula gönderdiğimiz çocuklar, arkadaşlarına kolay kolay bulaştırabiliyor hastalığı. Bilhassa virüs kökenli hastalıkların yaygın görüldüğü bu vakitte hem anne babalar birebir vakitte kreş çalışanlarının bu hususta hassas olması gerekiyor. Şunu da görüyoruz ki, pandemi ile bu hassasiyet oranı arttı. Toplum olarak hepimiz daha dikkatliyiz. Gerek kreş için önlemleri aldığımız, gerekse konutlarda de bu önlemlere daha fazlaca dikkat ettiğimiz için çocukların hastalanma oranları da daha düşük geçmiş senelera bakılırsa. Lakin bir daha de önlemleri almaya, dikkat etmeye devam etmeliyiz”
Doç. Dr. Hasret Atan Şahin, anne babaların tasa ettikleri Korona Virüs bulaşan çocuklardaki tesirini lisana getirerek “Anne babalar haklı olarak kreş ve okul üzere kapalı ortamlarda çocuklarının korona virüs kaparak hastalanmalarından kaygı ediyorlar. Biliyorsunuz,Koronavirüs çocuklarda önemli bir tesir göstermiyor. Fakat yeni varyantların tesirleri konusunda tasa daha sık yaşanıyor. Onları şunu söylüyoruz, yeni tip korona virüse ilişkin varyantların çocuklar üzerinde tesiri son derece yavaşça. Eski korona virüs varyantlarıyla birlikte paralellik gösteriyor bu seyir. Dünyadan yeni datalar gelmeye başladıkça, bizim de bu mevzudaki ayrıntılarımız artmaya başladı. Çocuklarda bu yeni varyantların evvelkinden daha ağır seyrettiğini söyleyemiyoruz. Lakin nadiren de olsa birtakım çocuklarda organ tutulumuna niye olurak önemli bir hastalık tablosu ortaya çıkabiliyor” dedi.
“Eski senelera nazaran enfeksiyonların görülme oranı düşüyor”
Doç. Dr. Hasret Atan Şahin, kreşe giden çocuklarda görülen bulaşan hastalıklar hakkında da bilgi vererek “Sonbahar aylarında gördüğümüz pek fazlaca enfeksiyon var, grip olarak bilinen influenza, Parainfluenza, RSV, Enteroviral enfeksiyonlar üzere enfeksiyonların sık görüldüğü bir devir yaşıyoruz. Şu anda korona virüsten daha yaygın bir biçimde bu virüsler görülüyor. Fakat şunu da belirtmek isterim, geçmiş senelerda tıpkı mevsimde bu virüsleri daha sık görüyorduk. Zira o devirlerde, maske-mesafe-hijyen konusunda bu kadar titiz davranılmıyordu. Ancak pandemiyle bir arada toplum bu kurallara dikkat ettiğinden, korona virüs haricindeki enfeksiyonların görülme oranı da nispeten düştü” dedi.
“Yetişkinler daha fazlaca bulaştırıyor”
Çocukların yetişkinlere nazaran epey daha az bulaştırıcı olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Hasret Atan Şahin, “Dünyadaki bilgiler incelendiğinde şunu söyleyebiliriz; tıpkı virüslerin bulaştığı bir yetişkinlikle bir çocuğu karşılaştırdığımızda, erişkinler daha fazla bulaştırıyor. Bir enfeksiyon dalgası başladığında evvel yetişkinlerde görülüyor, bu dalganın çocuklarda görülmesi, 10-15 gün daha sonra oluyor. Bu da bize şunu gösteriyor ki, enfeksiyon evvel erişkinlerde başlıyor, erişkinlerden de çocuklara geçiyor. Bu bilgilere dayanarak diyoruz ki erişkinler çocuklara nazaran bulaşıcıdır” halinde konuştu.
“Kapalı ortam enfeksiyon bulaşmasını kolaylaştırıyor”
Kreş salgını halk tabirinde kullanılan bir tabir olduğunu da kelamlarına ekleyen Doç. Dr. Hasret Naciye Atan Şahin “Tıpta kreş salgını denilen bir terminoloji yok. Toplumda kullanılan bir terim bu. Salgınlar kreşten değil, kapalı ortamdan kaynaklanıyor. Kreşler kapalı ortamlar olduğu için burada dışarıya bakılırsa daha dirençli, antibiyotiğe karşı direnç kazanmış mikroorganizmaları görülüyor. ötürüsıyla kreş devrinde enfeksiyon şikayetiyle gelen çocuklara tabip olarak daha dikkatli yaklaşıyoruz. Çocuklar kreşe gidinceye kadar, pek bir hastalık yaşamamış oluyorlar. Biz bu biçimdelikle çocukların immün sisteminin kuvvetli olup olmadığını kreşe gittiklerinde anlıyoruz. Birtakım çocuklarımızın bağışıklık sistemleri başka çocuklara nazaran daha düşük olabiliyor. Lakin meskende kalan, daha evvel kreş üzere kalabalık ortamlarda bulunmaya çocuklar, enfeksiyonlarla karşılaşmadığı için bu enfeksiyonların onlarda nasıl bir reaksiyona yol açtığı, sıhhatlerini nasıl etkilediği konusunda bir fikir sahibi olamıyoruz. Bu çocuklar kalabalık ve kapalı ortama girdiklerinde enfeksiyonları hayli daha fazla, sık, ağır ve daha uzun müddette geçiriyorlar. ötürüsıyla bulaştırıcılıkları da daha fazla oluyor. Enfeksiyondan etkilenme oranları epey daha fazla olabiliyor” dedi.
“Hasta çocuk kreşe gitmemeli”
Kreş üzere kapalı ortamlarda enfeksiyonların bulaşma oranının arttığını vurgulayan Doç. Dr. Hasret Atan Şahin, ortamın havalandırılması, maske kullanılması ve el yıkama sıklığının artması gerektiğini belirterek şunları söylemiş oldu: “Kreşlerde de çocuklarımızın enfeksiyon riskini düşürecek önlemler alınmalı. Bulundukları ortamın sık sık havalandırılması, maske kullanılması, el yıkamaya ehemmiyet verilmesi gerekiyor. Hastalık belirtisi görülen çocukların kreşlere gönderilmemesi de hayli kıymetli. kimi vakit sadece yavaşça burnu akıyor diye okula gönderdiğimiz çocuklar, arkadaşlarına kolay kolay bulaştırabiliyor hastalığı. Bilhassa virüs kökenli hastalıkların yaygın görüldüğü bu vakitte hem anne babalar birebir vakitte kreş çalışanlarının bu hususta hassas olması gerekiyor. Şunu da görüyoruz ki, pandemi ile bu hassasiyet oranı arttı. Toplum olarak hepimiz daha dikkatliyiz. Gerek kreş için önlemleri aldığımız, gerekse konutlarda de bu önlemlere daha fazlaca dikkat ettiğimiz için çocukların hastalanma oranları da daha düşük geçmiş senelera bakılırsa. Lakin bir daha de önlemleri almaya, dikkat etmeye devam etmeliyiz”