Eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Türkiye ile Almanya içinde imzalanan “İş Gücü Anlaşması” kapsamında ülkeye çalışmaya gelen Türklerin Alman tarihinin bir modülü olduğunu söylemiş oldu.
Wulff, Türkiye ile Almanya içinde 1961’de imzalanan “İş Gücü Anlaşması”nın yıl dönümü vesilesiyle, iş insanları Bahattin Kaya ve Ali Koban’ın düzenlediği aktiflikte konuştu.
1961 ve daha sonrasında Almanya gelen Türklere teşekkür eden Wulff, “Onlar geldiklerinde adeta soğuk suya atıldı. Zira onlar için hiç bir lisan yahut entegrasyon kursu yapılmadı.” dedi.
Wulff, Almanya’yı kendileri için ikinci vatan yapan bu insanlara hürmet duyduğunu söz ederek, “Bu insanların ülkemiz için bir talihti. Onlar yalnızca ekonomik gelişmeye değil toplumsal ve kültürel çeşitliğimize de katkı sağaldı. Onlar bizim tarihin bir kesimidir.” diye konuştu.
Almanya’ya gelen Türklerin birfazlaca alanda muvaffakiyetler elde ettiğini belirten Wulff, bu insanların öykülerinin anlatılarak yayılmasını istedi.
“İslam da Almanya’ya aittir cümlesini bilerek ve isteyerek kullandım”
Wulff, 26 Eylül’de Almanya’da düzenlenecek genel seçimler için yapılan kampanyalarda partilerin göçmen kökenlilerle ilgili gerçeklere epeyce az değindiğini kaydederek, “Almanya’da seçmenlerin yüzde 12,5’i göçmen kökenli. Evvelden seçim kampanyalarına katılan biri olarak benim için yüzde 12,5’in görmezden gelinmesi anlaşılmaz. ” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı olarak 2010’da yaptığı bir konuşmasında “İslam da Almanya’ya aittir.” sözünü bilerek ve isteyerek kullandığını anlatan Wulff, “O an bunun büyük bir tartışmaya yol açacağını biliyordum. Bunu da istiyordum.” dedi.
Bu sözün, o periyotta gündemde bulunan Müslüman ve göçmen aksisi Thilo Sarrazin’e de bir yanıt olduğunu belirten Wulff, “Bu yanıtın verilmesi gerekiyordu.” halinde konuştu.
Lakin bu bağlamda yapılan tartışmada yalnız bırakıldığını lisana getiren Wulff, “Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller’in bu mevzuda beni destekleyeceğini düşünüyordum. Hristiyan Birlik partilerinin de onlardan olduğum için dayanak vereceğine inanıyordum.” sözlerini kullandı.
Wulff, lakin ne SPD ve Yeşiller’in ne de Hristiyan Birlik partilerinin kendisini desteklediğini söylemiş oldu.
“Arada kaldım. Kendimi yalnız hissettim. Lakin pişman değilim. Birfazlaca beşere yardım ettim ve beşerler teşekkür etti.” diyen Wulff, bugün de bir konuşma gerçekleştirse bunu birebir biçimde yapacağını ve tek kelimeyi değiştirmeyeceğini kaydetti.
Wulff, Türkiye ile Almanya içinde 1961’de imzalanan “İş Gücü Anlaşması”nın yıl dönümü vesilesiyle, iş insanları Bahattin Kaya ve Ali Koban’ın düzenlediği aktiflikte konuştu.
1961 ve daha sonrasında Almanya gelen Türklere teşekkür eden Wulff, “Onlar geldiklerinde adeta soğuk suya atıldı. Zira onlar için hiç bir lisan yahut entegrasyon kursu yapılmadı.” dedi.
Wulff, Almanya’yı kendileri için ikinci vatan yapan bu insanlara hürmet duyduğunu söz ederek, “Bu insanların ülkemiz için bir talihti. Onlar yalnızca ekonomik gelişmeye değil toplumsal ve kültürel çeşitliğimize de katkı sağaldı. Onlar bizim tarihin bir kesimidir.” diye konuştu.
Almanya’ya gelen Türklerin birfazlaca alanda muvaffakiyetler elde ettiğini belirten Wulff, bu insanların öykülerinin anlatılarak yayılmasını istedi.
“İslam da Almanya’ya aittir cümlesini bilerek ve isteyerek kullandım”
Wulff, 26 Eylül’de Almanya’da düzenlenecek genel seçimler için yapılan kampanyalarda partilerin göçmen kökenlilerle ilgili gerçeklere epeyce az değindiğini kaydederek, “Almanya’da seçmenlerin yüzde 12,5’i göçmen kökenli. Evvelden seçim kampanyalarına katılan biri olarak benim için yüzde 12,5’in görmezden gelinmesi anlaşılmaz. ” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı olarak 2010’da yaptığı bir konuşmasında “İslam da Almanya’ya aittir.” sözünü bilerek ve isteyerek kullandığını anlatan Wulff, “O an bunun büyük bir tartışmaya yol açacağını biliyordum. Bunu da istiyordum.” dedi.
Bu sözün, o periyotta gündemde bulunan Müslüman ve göçmen aksisi Thilo Sarrazin’e de bir yanıt olduğunu belirten Wulff, “Bu yanıtın verilmesi gerekiyordu.” halinde konuştu.
Lakin bu bağlamda yapılan tartışmada yalnız bırakıldığını lisana getiren Wulff, “Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller’in bu mevzuda beni destekleyeceğini düşünüyordum. Hristiyan Birlik partilerinin de onlardan olduğum için dayanak vereceğine inanıyordum.” sözlerini kullandı.
Wulff, lakin ne SPD ve Yeşiller’in ne de Hristiyan Birlik partilerinin kendisini desteklediğini söylemiş oldu.
“Arada kaldım. Kendimi yalnız hissettim. Lakin pişman değilim. Birfazlaca beşere yardım ettim ve beşerler teşekkür etti.” diyen Wulff, bugün de bir konuşma gerçekleştirse bunu birebir biçimde yapacağını ve tek kelimeyi değiştirmeyeceğini kaydetti.