Göçler: Avrupa Birliği, ayrılmalara karşı mücadelede Libya’yı desteklemeye devam ederken Mısır ve Tunus ile yeni anlaşmalar planlıyor

Namik

Üye
ROMA – Londra merkezli STK, Avrupa Komisyonu’nun, her iki Kuzey Afrika ülkesinde de göçmen ve mültecilere yönelik uzun süredir devam eden ihlal raporlarına rağmen, Tunus ve Mısır ile bu yılın sonuna doğru yeni anlaşmalar yapmayı planladığını yazıyor Devlet Gözlemcisi. Bu yeni ortaklıklara ilişkin plan, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Ekim ayı toplantısı öncesinde Avrupa Konseyi’ne gönderdiği mektubun ekinde yer alıyor. Geçtiğimiz Nisan ayında Komisyon, kapsamlı sınır kontrollerini ve polis güçleri arasında daha fazla işbirliğini içerecek şekilde “insan kaçakçılığına karşı daha güçlü bir ortaklık” kurma niyetini açıklamıştı. Ekte başka ayrıntı yer almıyor ancak Tunus ve Mısır ile uygulanacak modelin Fas, Nijer ve Batı Balkanlar’da halihazırda uygulamaya konulan şemaya dayandığı belirtiliyor.

Mısır’da göçmenlere yönelik tacizler Geçen eylül ayındaki soruşturmalar İnsan Hakları İzleme Örgütü Mısırlı yetkililerin, tecavüz ve saldırıları soruşturmamak da dahil olmak üzere, mültecileri ve sığınmacıları yaygın cinsel şiddetten korumada nasıl başarısız olduklarını ve polisin göçmen aktivistlerini “zorla fiziksel tacize” maruz bıraktığını ortaya çıkardı. AB’nin Mısır’daki insan hakları durumuna ilişkin 2022 raporunda, yetkililerin ifade, barışçıl toplanma ve medya özgürlüğünü kısıtlamaya devam ettiği, terörle mücadele yasasının eleştirmenleri ve muhalifleri susturmak için uygulanmasına ilişkin şüphelerin arttığı belirtiliyor. Kahire İnsan Hakları Enstitüsü – yanıt Devlet Gözlemcisi – Ağustos ayında, Mısırlıları ceza almadan gözetlemeye ve baskı altına almaya devam eden ve katılımcı demokrasiye erişim imkânının çok az olduğu ülkenin güvenlik aygıtını kınadı.

Tunus’taki durum. Başkan Kais Said’in aşırı sağdaki Büyük Etnik Yer Değiştirme teorisinden ağırlıklı olarak yararlandığı görülen konuşmalarında Sahra altı Afrikalılara yönelik baskı uygulamaya başlamasından bu yana geçen yıl önemli ölçüde kötüleşti. Von der Leyen’in mektubunun ekinde, kaçakçılıkla mücadele anlaşması henüz imzalanmamış olmasına rağmen Tunus ile işbirliğinin halihazırda devam ettiği belirtiliyor. Mısır ve Tunus ile yapılan yeni anlaşmalar, AB’nin göçü kontrol etmek için sağladığı desteğin devamına katkıda bulunuyor. Temmuz ayında Brüksel, Tunus ile “makroekonomik istikrar, ekonomi ve ticaret, yeşil enerji, halklar arası temaslar, göç ve hareketlilik” konularında bir mutabakat zaptı imzalamıştı. Tunus hükümeti geçen yaz üzerinde anlaşmaya varılan 67 milyon avroyu iade etse de, kıyı boyunca devriyelerin artması ve yakalanan gemilerin daha yoğun şekilde imha edilmesinin ardından Tunus’tan ayrılan gemilerin sayısı önemli ölçüde azaldı.

Ayrılışlar, para ve baskı. Tunus devletinin uyguladığı baskılar, İtalya kıyılarına, özellikle de yetkililerin binlerce insanı Sahra altı ülkelerden sınır dışı edip otobüslerle getirdiği liman kenti Sfax’a yapılan umut gezilerinin sayısının azalmasına da katkıda bulundu. Libyalılar ve Cezayirlilerin sınırlarına. Orada göçmenler sınırı geçmek zorunda kalıyor. Bu önlemler aynı zamanda halihazırda Tunus’ta ikamet eden daha fazla sayıda mültecinin, Tunus tarafından desteklenen gönüllü geri dönüş programlarına yönelmesine de yol açmıştır.Uluslararası Göç Örgütü. Bu arada Mısır’ın, üç yeni devriye botundan ilkini Aralık ayında AB’den alması bekleniyor; Frontex, Mısır ile bir anlaşma üzerinde çalışırken, sınır yönetimi projesinin ikinci aşamasının bir parçası olarak 87 milyon euro önümüzdeki aylarda dağıtılacak. Mısırlı yetkililer.

Libya’ya destek. Avrupa Birliği’nin Libya’ya desteği, 2023’ün başlarında yayınlanan ve bu desteğin Kuzey Afrika ülkesinin sorumlu olduğu insanlığa karşı suçlara nasıl katkıda bulunduğunu gösteren Birleşmiş Milletler soruşturmasına rağmen devam ediyor. Von der Leyen’in mektubunun ekinde, bu yıl Libya sahil güvenliğine beş arama kurtarma gemisi sağlandığı ve 21 Eylül itibarıyla 10.900’den fazla kişinin Libya yetkilileri tarafından bir süreliğine “kurtarıldığı veya durdurulduğu” bildirildiği belirtiliyor. Toplamda 100’ün üzerinde operasyon. Durdurulanlar arasında en büyük göçmen grupları Bangladeş, Mısır ve Suriye’den geldi”.
 
Üst