sagliksal
Aktif Üye
Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Arman, KOAH hastalarının akciğer kanseri açısından da risk altında olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Bülent Arman, kronik obstrüktif akciğer hastalığı yani halk içinde bilinen ismiyle KOAH’ın, akciğerdeki hava akışının tıkanmasına yol açan iltihabi bir akciğer rahatsızlığı olduğunu belirti.
KOAH’ın bronşit ve amfizem halinde iki temel yolla akciğerleri etkilediğini aktaran Arman, “Kronik bronşit, akciğerde bronş ismi verilen hava tüplerinde iltihaplanmaya niye olur. Bu iltihaplanma kararı teneffüs yollarında artmış mukus salgısı yani balgam görürüz. Amfizem ise hava değişiminin yapıldığı alveol keseciklerini harap eden bir durumdur.
Amfizem kararında da KOAH hastalarında akciğerde temiz-kirli hava değişimi sekteye uğrar. Ayrıyeten KOAH’ın ülkemizde pek sık görülen bir hastalıktır. Akciğeri etkileyen bir öteki hastalık olan akciğer kanseri de tüm kanser çeşitleri içinde en sık görülenlerden biridir.” sözlerini kullandı.
Türkiye’de en sık karşılaşılan kanser türlerinden
Arman, Türkiye’de en sık karşılaşılan 3’üncü kanserin akciğer kanseri olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Akciğer kanseri, öteki kanser cinslerinde olduğu üzere genetik yapı ile ilgili. Mutasyona uğrayan birtakım akciğer hücreleri, sağlıklı hücrelerden daha süratli çoğalmaya başlıyor ve sonuç olarak da akciğerde tümör kitleleri oluşuyor. Tümör gerek akciğer dokusuna ziyan vererek gerek de öbür organlara yayılarak hastanın sıhhatini tehlikeye atıyor. KOAH ve akciğer kanserinde görülen bir epey belirti ortak.
Nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, istemsiz kilo kaybı üzere semptomlar hem KOAH’ta birebir vakitte akciğer kanserinde bakılırsabildiğimiz durumlardır. KOAH’ta sayılanlara ek olarak sarı-yeşil renkte balgam, el ve ayaklarda şişme üzere belirtiler de ortaya çıkabilir. Akciğer kanserinde de ek olarak öksürükle kan gelmesi, kemik ağrısı, baş ağrısı üzere semptomlar olabilir.
KOAH ve akciğer kanseri gelişmeninde en değerli risk faktörü olan sigara içmek akciğer dokusunda önemli hasar oluşturan bir durumdur. Sigara, teneffüs yollarında iltihaplanmayı tetikleyerek KOAH, akciğer hücrelerinde mutasyona niye olabilecek değişikleri yaparak da akciğer kanseri gelişmeninde rol oynar.
“
KOAH tedavisinde temel hedefin hastanın semptomlarını hafifçeletmek olduğunu aktaran Arman, “KOAH’ta akciğerlerde meydana gelen hasarı geri döndürmek şu an için mümkün değildir. O yüzden, KOAH’ı tedavi ederken hastanın daha rahat nefes alıp vermesini sağlayacak, balgamını ve öksürğünü azaltacak birtakım ilaçlar kullanılır. KOAH’ta tedavinin muvaffakiyetini en epey etkileyen durum ise sigara kullanmasıdır.
Eğer hasta tedavi sırasında sigara içmeye devam ederse maalesef tedavi epey aktif olmaz. Hastalar kesinlikle sigarayı bırakmalıdır. Akciğer kanseri tedavisinin kanserin çeşidi ve evresine bakılırsa yapılır. Kanser tedavisinde tümörün cerrahi olarak çıkarılması, kemoterapi, radyoterapi üzere farklı tedavi alternatifleri var. Hastanın yaşına, genel durumuna ve kanserin evresine nazaran uygun tedaviyi belirlenir. kimi vakit hastalarda birkaç farklı tedavi sistemini birlikte kullanılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Bülent Arman, kronik obstrüktif akciğer hastalığı yani halk içinde bilinen ismiyle KOAH’ın, akciğerdeki hava akışının tıkanmasına yol açan iltihabi bir akciğer rahatsızlığı olduğunu belirti.
KOAH’ın bronşit ve amfizem halinde iki temel yolla akciğerleri etkilediğini aktaran Arman, “Kronik bronşit, akciğerde bronş ismi verilen hava tüplerinde iltihaplanmaya niye olur. Bu iltihaplanma kararı teneffüs yollarında artmış mukus salgısı yani balgam görürüz. Amfizem ise hava değişiminin yapıldığı alveol keseciklerini harap eden bir durumdur.
Amfizem kararında da KOAH hastalarında akciğerde temiz-kirli hava değişimi sekteye uğrar. Ayrıyeten KOAH’ın ülkemizde pek sık görülen bir hastalıktır. Akciğeri etkileyen bir öteki hastalık olan akciğer kanseri de tüm kanser çeşitleri içinde en sık görülenlerden biridir.” sözlerini kullandı.
Türkiye’de en sık karşılaşılan kanser türlerinden
Arman, Türkiye’de en sık karşılaşılan 3’üncü kanserin akciğer kanseri olduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Akciğer kanseri, öteki kanser cinslerinde olduğu üzere genetik yapı ile ilgili. Mutasyona uğrayan birtakım akciğer hücreleri, sağlıklı hücrelerden daha süratli çoğalmaya başlıyor ve sonuç olarak da akciğerde tümör kitleleri oluşuyor. Tümör gerek akciğer dokusuna ziyan vererek gerek de öbür organlara yayılarak hastanın sıhhatini tehlikeye atıyor. KOAH ve akciğer kanserinde görülen bir epey belirti ortak.
Nefes darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, istemsiz kilo kaybı üzere semptomlar hem KOAH’ta birebir vakitte akciğer kanserinde bakılırsabildiğimiz durumlardır. KOAH’ta sayılanlara ek olarak sarı-yeşil renkte balgam, el ve ayaklarda şişme üzere belirtiler de ortaya çıkabilir. Akciğer kanserinde de ek olarak öksürükle kan gelmesi, kemik ağrısı, baş ağrısı üzere semptomlar olabilir.
KOAH ve akciğer kanseri gelişmeninde en değerli risk faktörü olan sigara içmek akciğer dokusunda önemli hasar oluşturan bir durumdur. Sigara, teneffüs yollarında iltihaplanmayı tetikleyerek KOAH, akciğer hücrelerinde mutasyona niye olabilecek değişikleri yaparak da akciğer kanseri gelişmeninde rol oynar.
“
KOAH tedavisinde temel hedefin hastanın semptomlarını hafifçeletmek olduğunu aktaran Arman, “KOAH’ta akciğerlerde meydana gelen hasarı geri döndürmek şu an için mümkün değildir. O yüzden, KOAH’ı tedavi ederken hastanın daha rahat nefes alıp vermesini sağlayacak, balgamını ve öksürğünü azaltacak birtakım ilaçlar kullanılır. KOAH’ta tedavinin muvaffakiyetini en epey etkileyen durum ise sigara kullanmasıdır.
Eğer hasta tedavi sırasında sigara içmeye devam ederse maalesef tedavi epey aktif olmaz. Hastalar kesinlikle sigarayı bırakmalıdır. Akciğer kanseri tedavisinin kanserin çeşidi ve evresine bakılırsa yapılır. Kanser tedavisinde tümörün cerrahi olarak çıkarılması, kemoterapi, radyoterapi üzere farklı tedavi alternatifleri var. Hastanın yaşına, genel durumuna ve kanserin evresine nazaran uygun tedaviyi belirlenir. kimi vakit hastalarda birkaç farklı tedavi sistemini birlikte kullanılabilir.” değerlendirmesinde bulundu.