T24 Dış Haberler
Almanya’nın yeni hükümeti, Ukrayna krizinde Rusya’ya karşı gereğince sert bir hal tutunmamakla eleştiriliyor. Alman Deniz Kuvvetleri Kumandanı’nın yaptığı yorumların Kiev’in reaksiyonunu çekmesinin ötesinde Berlin, Ukrayna krizi konusunda “orta yolculuk”la suçlanıyor.
AFP’nin aktardığına nazaran Batı’da Ukrayna konusunda ağır diplomasi trafiği sürerken, Berlin’in adımlarının başlarda soru işareti yarattığı haftanın akabinde Almanya Başbakanı Olaf Scholz hafta sonu Almanya’nın Kiev’e verdiği takviyesi vurgulamak zorunda kaldı.
Alman Deniz Kuvvetleri Kumandanı Kay-Achim Schönbach, Rusya’nın Ukrayna’ya gireceğini düşünmenin “saçmalık” olduğunu, Kiev’in Kırım’ın denetimini asla geri alamayacağını ve Devlet Lideri Vladimir Putin’in “saygıyı hak ettiğini” söylemişti. Schönbach, cumartesi akşamı istifa etse de açıklamalar Kiev-Berlin sınırında alakaların gerilmesine sebep oldu.
Pazar günü Die Welt gazetesine konuşan Ukrayna’nın Kiev Büyükelçisi Andriy Melnik, açıklamanın kendilerini “şoke ettiğini” söylemiş oldu ve ekledi; “Olay Almanya’nın yalnızca Ukrayna için değil, tüm memleketler arası topluluk açısından güvenilirliği konusunda soru işaretleri oluşturdu”.
Kiev’de Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, Almanya Büyükelçisini bakanlığa çağırdı ve Berlin’i “Putin’i Ukrayna’ya saldırmaya teşvik etmekle” suçladı.
Kriz, geçen ay nazaranvi Angela Merkel’den devralan Scholz için birinci büyük imtihan oluyor. Toplumsal Demokrat Parti, Yeşiller ve liberal FDP’den oluşan koalisyonu, Rusya’ya sert bir tavır sergileyeceğini lakin diyalogu elden bırakmayacağını söylemişti.
Alman Handelsblatt gazetesi, “Diyaloga açık olmakla stratejik saflık içindeki çizgi nerede?” sorusunu sordu.
Ukrayna’nın silahlandırılması
Almanya ve Batılı müttefiklerinin yaşadığı en büyük fikir ayrılığı Berlin’in Ukrayna’ya silah göndermeyi reddetmemesi sebebiyle meydana geldi.
ABD, Britanya ve Baltık ülkeleri Ukrayna’ya mümkün bir işgale karşı savunma yapabilmesi için silah göndermeyi kabul etti.
AFP, Almanya’nın iki dünya savaşını başlatan ülke olması sebebiyle bu bahiste bir travması olduğunu ve bu yüzden klâsik olarak bu biçimde durumlarda silah gönderiminden kaçındığını belirtti. Scholz idaresi, Ukrayna’yı silahlandırmanın yalnızca tansiyonu tırmandıracağını savunuyor.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba ise Almanya’nın “temkinli” duruşunun mevcut güvenlik durumuna uygun olmadığını ve Berlin’in “Kiev’in müttefikleri içindeki birliği bozmaması gerektiğini” söz etti.
Berlin, geçen hafta Sovyet üretimi olan lakin Estonya’ya Almanya tarafınca verilen silahların Ukrayna’ya gönderilmesine müsaade vermemişti.
Almanya’nın ortasında de karara muhalefet eden siyasetçiler var.
İthalat denetim kontrol kurallarına nazaran ülkelerin, öteki bir ülkeden satın aldıkları silahları üçüncü partiye gönderebilmesi için üretimci ülkeden müsaade alması gerekiyor.
Kuzey Akım 2
Ukrayna krizinde Almanya ile ilgili soru işareti yaratan bir öteki bahis ise yeni kabinenin de hakkında fikir ayrılığı yaşadığı Kuzey Akım 2 boru çizgisi projesi.
Bitirilen proje, Almanya’nın kontrol onayından daha sonra kullanıma açılabilecek ve Rusya’nın Almanya’ya gönderdiği doğal gaz ölçüsünü iki katına çıkaracak.
Proje geçmişte de Rusya’nın Avrupa’ya güç gönderimi konusunda elini kuvvetlendirdiği argümanıyla eleştirilmiş, lakin Merkel bunun büsbütün ticari bir proje olduğunu savunmuştu.
Scholz, Kuzey Akım 2’yi “özel kesim projesi” diyerek Merkel’in duruşunu sürdürse de Yeşiller Eş Genel Lideri ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un projeye karşı olduğu biliniyor.
“Nostaljik refleks”
Die Zeit, husus Rusya olunca SPD’nin “nostaljik bir refleksi” olduğunu ve bunun eski başbakan Willy Brandt’in “Ostpolitik” siyasetine dayandığını belirtti.
Almanya, 2. Dünya Savaşı’nda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ni işgal etmiş, Doğu Cephesi savaşın en kanlı çatışmalarına sahne olmuştu. Nazi Almanya’sının cephede ilerlemesi sırasında milyonlarca asker ve Sovyet vatandaşı öldürüldü.
Die Zeit’te yayımlanan bir açık mektupta 73 Doğu Avrupa ve güvenlik uzmanı, Berlin’den Rusya’ya özel muamele yapmaya son vermesini istedi.
Almanya’nın yeni hükümeti, Ukrayna krizinde Rusya’ya karşı gereğince sert bir hal tutunmamakla eleştiriliyor. Alman Deniz Kuvvetleri Kumandanı’nın yaptığı yorumların Kiev’in reaksiyonunu çekmesinin ötesinde Berlin, Ukrayna krizi konusunda “orta yolculuk”la suçlanıyor.
AFP’nin aktardığına nazaran Batı’da Ukrayna konusunda ağır diplomasi trafiği sürerken, Berlin’in adımlarının başlarda soru işareti yarattığı haftanın akabinde Almanya Başbakanı Olaf Scholz hafta sonu Almanya’nın Kiev’e verdiği takviyesi vurgulamak zorunda kaldı.
Alman Deniz Kuvvetleri Kumandanı Kay-Achim Schönbach, Rusya’nın Ukrayna’ya gireceğini düşünmenin “saçmalık” olduğunu, Kiev’in Kırım’ın denetimini asla geri alamayacağını ve Devlet Lideri Vladimir Putin’in “saygıyı hak ettiğini” söylemişti. Schönbach, cumartesi akşamı istifa etse de açıklamalar Kiev-Berlin sınırında alakaların gerilmesine sebep oldu.
Pazar günü Die Welt gazetesine konuşan Ukrayna’nın Kiev Büyükelçisi Andriy Melnik, açıklamanın kendilerini “şoke ettiğini” söylemiş oldu ve ekledi; “Olay Almanya’nın yalnızca Ukrayna için değil, tüm memleketler arası topluluk açısından güvenilirliği konusunda soru işaretleri oluşturdu”.
Kiev’de Dışişleri Bakanı Dimitro Kuleba, Almanya Büyükelçisini bakanlığa çağırdı ve Berlin’i “Putin’i Ukrayna’ya saldırmaya teşvik etmekle” suçladı.
Kriz, geçen ay nazaranvi Angela Merkel’den devralan Scholz için birinci büyük imtihan oluyor. Toplumsal Demokrat Parti, Yeşiller ve liberal FDP’den oluşan koalisyonu, Rusya’ya sert bir tavır sergileyeceğini lakin diyalogu elden bırakmayacağını söylemişti.
Alman Handelsblatt gazetesi, “Diyaloga açık olmakla stratejik saflık içindeki çizgi nerede?” sorusunu sordu.
Ukrayna’nın silahlandırılması
Almanya ve Batılı müttefiklerinin yaşadığı en büyük fikir ayrılığı Berlin’in Ukrayna’ya silah göndermeyi reddetmemesi sebebiyle meydana geldi.
ABD, Britanya ve Baltık ülkeleri Ukrayna’ya mümkün bir işgale karşı savunma yapabilmesi için silah göndermeyi kabul etti.
AFP, Almanya’nın iki dünya savaşını başlatan ülke olması sebebiyle bu bahiste bir travması olduğunu ve bu yüzden klâsik olarak bu biçimde durumlarda silah gönderiminden kaçındığını belirtti. Scholz idaresi, Ukrayna’yı silahlandırmanın yalnızca tansiyonu tırmandıracağını savunuyor.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba ise Almanya’nın “temkinli” duruşunun mevcut güvenlik durumuna uygun olmadığını ve Berlin’in “Kiev’in müttefikleri içindeki birliği bozmaması gerektiğini” söz etti.
Berlin, geçen hafta Sovyet üretimi olan lakin Estonya’ya Almanya tarafınca verilen silahların Ukrayna’ya gönderilmesine müsaade vermemişti.
Almanya’nın ortasında de karara muhalefet eden siyasetçiler var.
İthalat denetim kontrol kurallarına nazaran ülkelerin, öteki bir ülkeden satın aldıkları silahları üçüncü partiye gönderebilmesi için üretimci ülkeden müsaade alması gerekiyor.
Kuzey Akım 2
Ukrayna krizinde Almanya ile ilgili soru işareti yaratan bir öteki bahis ise yeni kabinenin de hakkında fikir ayrılığı yaşadığı Kuzey Akım 2 boru çizgisi projesi.
Bitirilen proje, Almanya’nın kontrol onayından daha sonra kullanıma açılabilecek ve Rusya’nın Almanya’ya gönderdiği doğal gaz ölçüsünü iki katına çıkaracak.
Proje geçmişte de Rusya’nın Avrupa’ya güç gönderimi konusunda elini kuvvetlendirdiği argümanıyla eleştirilmiş, lakin Merkel bunun büsbütün ticari bir proje olduğunu savunmuştu.
Scholz, Kuzey Akım 2’yi “özel kesim projesi” diyerek Merkel’in duruşunu sürdürse de Yeşiller Eş Genel Lideri ve Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un projeye karşı olduğu biliniyor.
“Nostaljik refleks”
Die Zeit, husus Rusya olunca SPD’nin “nostaljik bir refleksi” olduğunu ve bunun eski başbakan Willy Brandt’in “Ostpolitik” siyasetine dayandığını belirtti.
Almanya, 2. Dünya Savaşı’nda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ni işgal etmiş, Doğu Cephesi savaşın en kanlı çatışmalarına sahne olmuştu. Nazi Almanya’sının cephede ilerlemesi sırasında milyonlarca asker ve Sovyet vatandaşı öldürüldü.
Die Zeit’te yayımlanan bir açık mektupta 73 Doğu Avrupa ve güvenlik uzmanı, Berlin’den Rusya’ya özel muamele yapmaya son vermesini istedi.