sagliksal
Aktif Üye
Çocuklarda parmak emme davranışının 4 yaştan daha sonra sorun haline geldiğine dikkati çeken Uzm. Dr. Emin Çağlar, “Emilen parmaklarda, diş ve ağız yapısında bozulma meydana gelebilir. Ön dişlerde meydana gelen açıklık çocukta halk içinde ‘peltek konuşma’ diye bilinen soruna niye olabilir. Şayet tedaviye kritik devirde başlanmaz ve parmak emme davranışı ilerleyen yaşlara kadar sürerse bu sorunlar kalıcı hale gelebilir” dedi.
Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati ve Hastalıları kısmından Uzm. Dr. Emin Çağlar, çocuklarda parmak emme alışkanlığının ilerleyen devirde tedavi edilmesi gereken bir sorun olduğunu belirterek aileleri uyardı.
Dr. Çağlar, parmak emme alışkanlığının çocukluk periyodunda görülen problemlerden birisi olduğuna değinerek, “Özellikle okul öncesi devirde ve ilkokul senelerında görülen bu durum anne-babaları endişelendirebilir. Lakin çocuk için temel bir refleks olan emme davranışı, hayatın birinci senelerında olağan kabul edilirken ilerleyen senelerda devam etmesi durumunda müdahale edilmesi gereken bir sorun haline gelebilir. Çocuklarda parmak emme davranışı 3-4 yaşlarına kadar rastgele bir sorun olmaksızın sürebilir. Bilhassa bu yaşlarda yüzde 23 ila 46 oranında parmak emme davranışı gözlenebilir. ötürüsıyla uzmanlarca çoğunlukla 4 yaş ve üzerinde olan çocuklar değerlendirmeye alınır ve tedavi planı uygulanır. Bunun yanında parmak emme davranışı genelde 9-10 yaşlarına kadar devam edebilirken, fazlaca ender de olsa ilerleyen yaşlarda da görülebilir” diye konuştu.
Biberon ve emzik bağımlılığından kaynaklanıyor olabilir
Parmak emme davranışının genelde gerilimli durumlarda ortaya çıktığına işaret eden Dr. Çağlar, şöyleki devam etti:
“Uyku vakti çocuklar için pek gerilimli bir vakit dilimi olmaktadır. ötürüsıyla yatma vakti geldiğinde çocuklarda emme davranışı görülebilir. bir daha gerilim oluşturan bir başka durum da yeni bir kardeşin gelmesidir. Bebeklik periyoduna has kabul edilen bir davranış olan emme davranışını kardeşinde gözlemleyen çocuk, kaybettiği anne-baba ilgisini bir daha kazanmak için evvelki yaşlara ilişkin davranış olan parmak emme davranışı gösterebilir. Parmak emme davranışı her vakit ruhsal bir sorunun kararı ya da sebebi olmayabilir. Büsbütün bebeklik devrindeki emme davranışının devamı da olabilir. Bilhassa bebeklik periyodunda yalancı göğüs ya da uzun süren biberon kullanmasının bir devamı ya da bu nesnelerin yoksunluğu olarak da devam edebilir. O yüzden yapılan klinik müşahede ve görüşmelerin kararında rastgele bir psikiyatrik meseleye rastlanmayabilir.”
Peltek konuşmaya ve diş sorunlarına niye olabilir
Dr. Çağlar, parmak emen çocukta görülebilen bozuklukları ise şöyle anlattı:
“Emilen parmaklarda önemli tahriş ve yapısında bozulma görülebilir. Ayrıyeten dişlerde ve ağız yapısında bozulma, buna bağlı olarak ses ve konuşmalarda bozulmalar meydana gelebilir. Ön dişlerde meydana gelen açıklık çocukta halk içinde ‘peltek konuşma’ diye isimlendirilen bir sorun yaşamasına sebep olabilir. Şayet tedaviye kritik periyotta başlanmaz ve parmak emme davranışı ilerleyen yaşlara (9-10 yaş) kadar devam ederse bu ağız-diş sorunu kalıcı hale gelebilir. Parmak emme davranışı sebepleri ve sonuçları itibariyle yalnızca ruhsal kökenli bir sorun olarak değerlendirilmemeli. ötürüsıyla uygulanacak tedavi planı birden epeyce branşın iştiraki olduğunda daha tesirli sonuç alınabileceği belirtilir. Çocuk psikiyatri ve diş doktoru ile birlikte çalışıldığında sonuçlar daha parlak olur. Zira tedavi aslında iki temel bileşenden oluşur. Birincisi diş tabibin yürüteceği fizikî tedavi; ikincisi bu davranışın altında yatan ruhsal alt yapının çalışıldığı psikoterapik tedavidir.”
Tedavi halleri
Dr. Çağlar, tedavi biçimleri hakkında da şu ayrıntıları verdi:
“Parmağa aparey uygulanmasında emilen parmağa çocuk ikna edilerek aparey denilen zararsız bir aparat takılır. Çocuğun bu apareyi ağzına sokması sıkıntı olduğu üzere parmak emmeyi durdurmada davranışçı bakış açısıyla düşünülerek, parmağını ağzına götürdüğünde hatırlatıcı (uyarıcı) nazaranvi yapar ve emme davranışının azaltılmasına yardımcı olur. Dişlere ark uygulamasında da parmağa takılan apareye benzeri maksatla kullanılan bu aparat, çocuğun dişlerine diş doktorunca yerleştirilir. Bu arklar aparey üzere ola fonksiyonunun yanında bozulan diş ve ağız yapısının düzelmesinde de tesirlidir. Ruhsal tedaviler ise temelde iki boyutlu yapılır. Bunlardan birincisi aileye yönelik bilgilendirme temelli yapılan takviye çalışmalarıyken; ikincisi aileyle işbirliği içerisinde yürütülen davranışçı tedavilerdir. Öncelikle aileye parmak emme davranışı ile ilgili temel bilgiler verilir. Bunun yanında aile içi dinamikler ve aile sistemini anlamaya yönelik görüşme yapılır. Aile ortasındaki işlevsizlikler ya da aileye yeni gelen bir kardeş durumundan kaynaklı parmak emme durumunda aileye çocuğa nasıl yaklaşımda bulunacağına ait takviye verilir. Davranışçı tedavideki temel amaç da çocuğa parmak emmeyi durdurmasını öğretmektir. Küçük adımlarla ve aileyle işbirliği kurularak yürütülür. Ailelerin bilmesi gereken en kıymetli şey, bu davranışın bir anda ortadan kalkmayacağıdır. Lakin tertipli takip ve işbirliği ile bu sorun ortadan kaldırılabilir.” (DHA)
Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sıhhati ve Hastalıları kısmından Uzm. Dr. Emin Çağlar, çocuklarda parmak emme alışkanlığının ilerleyen devirde tedavi edilmesi gereken bir sorun olduğunu belirterek aileleri uyardı.
Dr. Çağlar, parmak emme alışkanlığının çocukluk periyodunda görülen problemlerden birisi olduğuna değinerek, “Özellikle okul öncesi devirde ve ilkokul senelerında görülen bu durum anne-babaları endişelendirebilir. Lakin çocuk için temel bir refleks olan emme davranışı, hayatın birinci senelerında olağan kabul edilirken ilerleyen senelerda devam etmesi durumunda müdahale edilmesi gereken bir sorun haline gelebilir. Çocuklarda parmak emme davranışı 3-4 yaşlarına kadar rastgele bir sorun olmaksızın sürebilir. Bilhassa bu yaşlarda yüzde 23 ila 46 oranında parmak emme davranışı gözlenebilir. ötürüsıyla uzmanlarca çoğunlukla 4 yaş ve üzerinde olan çocuklar değerlendirmeye alınır ve tedavi planı uygulanır. Bunun yanında parmak emme davranışı genelde 9-10 yaşlarına kadar devam edebilirken, fazlaca ender de olsa ilerleyen yaşlarda da görülebilir” diye konuştu.
Biberon ve emzik bağımlılığından kaynaklanıyor olabilir
Parmak emme davranışının genelde gerilimli durumlarda ortaya çıktığına işaret eden Dr. Çağlar, şöyleki devam etti:
“Uyku vakti çocuklar için pek gerilimli bir vakit dilimi olmaktadır. ötürüsıyla yatma vakti geldiğinde çocuklarda emme davranışı görülebilir. bir daha gerilim oluşturan bir başka durum da yeni bir kardeşin gelmesidir. Bebeklik periyoduna has kabul edilen bir davranış olan emme davranışını kardeşinde gözlemleyen çocuk, kaybettiği anne-baba ilgisini bir daha kazanmak için evvelki yaşlara ilişkin davranış olan parmak emme davranışı gösterebilir. Parmak emme davranışı her vakit ruhsal bir sorunun kararı ya da sebebi olmayabilir. Büsbütün bebeklik devrindeki emme davranışının devamı da olabilir. Bilhassa bebeklik periyodunda yalancı göğüs ya da uzun süren biberon kullanmasının bir devamı ya da bu nesnelerin yoksunluğu olarak da devam edebilir. O yüzden yapılan klinik müşahede ve görüşmelerin kararında rastgele bir psikiyatrik meseleye rastlanmayabilir.”
Peltek konuşmaya ve diş sorunlarına niye olabilir
Dr. Çağlar, parmak emen çocukta görülebilen bozuklukları ise şöyle anlattı:
“Emilen parmaklarda önemli tahriş ve yapısında bozulma görülebilir. Ayrıyeten dişlerde ve ağız yapısında bozulma, buna bağlı olarak ses ve konuşmalarda bozulmalar meydana gelebilir. Ön dişlerde meydana gelen açıklık çocukta halk içinde ‘peltek konuşma’ diye isimlendirilen bir sorun yaşamasına sebep olabilir. Şayet tedaviye kritik periyotta başlanmaz ve parmak emme davranışı ilerleyen yaşlara (9-10 yaş) kadar devam ederse bu ağız-diş sorunu kalıcı hale gelebilir. Parmak emme davranışı sebepleri ve sonuçları itibariyle yalnızca ruhsal kökenli bir sorun olarak değerlendirilmemeli. ötürüsıyla uygulanacak tedavi planı birden epeyce branşın iştiraki olduğunda daha tesirli sonuç alınabileceği belirtilir. Çocuk psikiyatri ve diş doktoru ile birlikte çalışıldığında sonuçlar daha parlak olur. Zira tedavi aslında iki temel bileşenden oluşur. Birincisi diş tabibin yürüteceği fizikî tedavi; ikincisi bu davranışın altında yatan ruhsal alt yapının çalışıldığı psikoterapik tedavidir.”
Tedavi halleri
Dr. Çağlar, tedavi biçimleri hakkında da şu ayrıntıları verdi:
“Parmağa aparey uygulanmasında emilen parmağa çocuk ikna edilerek aparey denilen zararsız bir aparat takılır. Çocuğun bu apareyi ağzına sokması sıkıntı olduğu üzere parmak emmeyi durdurmada davranışçı bakış açısıyla düşünülerek, parmağını ağzına götürdüğünde hatırlatıcı (uyarıcı) nazaranvi yapar ve emme davranışının azaltılmasına yardımcı olur. Dişlere ark uygulamasında da parmağa takılan apareye benzeri maksatla kullanılan bu aparat, çocuğun dişlerine diş doktorunca yerleştirilir. Bu arklar aparey üzere ola fonksiyonunun yanında bozulan diş ve ağız yapısının düzelmesinde de tesirlidir. Ruhsal tedaviler ise temelde iki boyutlu yapılır. Bunlardan birincisi aileye yönelik bilgilendirme temelli yapılan takviye çalışmalarıyken; ikincisi aileyle işbirliği içerisinde yürütülen davranışçı tedavilerdir. Öncelikle aileye parmak emme davranışı ile ilgili temel bilgiler verilir. Bunun yanında aile içi dinamikler ve aile sistemini anlamaya yönelik görüşme yapılır. Aile ortasındaki işlevsizlikler ya da aileye yeni gelen bir kardeş durumundan kaynaklı parmak emme durumunda aileye çocuğa nasıl yaklaşımda bulunacağına ait takviye verilir. Davranışçı tedavideki temel amaç da çocuğa parmak emmeyi durdurmasını öğretmektir. Küçük adımlarla ve aileyle işbirliği kurularak yürütülür. Ailelerin bilmesi gereken en kıymetli şey, bu davranışın bir anda ortadan kalkmayacağıdır. Lakin tertipli takip ve işbirliği ile bu sorun ortadan kaldırılabilir.” (DHA)