Ceren
Yeni Üye
Susuz’un Nüfusu: Az Kişi, Bol Muhabbet!
Arkadaşlar, forumun en ciddi ama aynı zamanda en gereksiz derecede eğlenceli sorusuyla karşınızdayım: Susuz ilçesinin nüfusu ne kadar?
Şimdi diyeceksiniz ki, “Yahu kardeşim Google’a yazsan beş saniyede bulursun.” Haklısınız… ama mesele sayıyı öğrenmek değil, Susuz’un neden hâlâ ‘susuz’ kaldığını anlamak!
Şahsen ben bu soruya rakamlarla değil, ruhla yaklaşmak istedim. Çünkü bazı şeyleri nüfus değil, nüfuz belirler!
Ama gelin, bu konuyu bir de kadınların empatik bakışıyla, erkeklerin ise “hadi çözüm bulalım” stratejik yaklaşımıyla harmanlayalım. Hadi bakalım, forumda kahveler hazırsa başlıyorum.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Nüfusu Azsa, Hemen Plan Yapalım!”
Erkek forumdaşlarımız bu konuyu duyunca hemen hesap makinesine sarılmış olabilir:
“Bak şimdi, nüfusu 10 binin altındaysa orada gayrimenkul değerlenecek kardeşim.”
“Abi nüfus azsa, belediye seçimi kolay olur. Oy saymak yarım saat sürer.”
“Oraya küçük bir kafe açsak, herkes müşterimiz olur zaten!”
Yani erkek milleti yine “nasıl büyütürüz, nasıl planlarız, nasıl geliştiririz” derdinde.
Hani Susuz’un nüfusu azsa, adamın aklında hemen ‘Susuz Kalkınma Planı 2026’ kurulmuş bile!
Birisi yazmış:
> “Nüfus 8.000 mi? Demek ki 8.001 olabilirim.”
Kardeşim helal olsun sana, bu kadar çözüm odaklı yaklaşım Nobel Strateji Ödülü’ne aday olur.
Ama itiraf edelim, erkekler bazen “çözüm” ararken konunun özünü kaçırıyor. Nüfus az olmasının nedeni belki de orada yaşayanların huzuru!
Ama nerdeee… Onlar hemen “nasıl artırırız, nasıl optimize ederiz” diye Excel açıyorlar.
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Ayy, Oradakiler Yalnız mı Kalıyor Acaba?”
Kadın forumdaşlarımız ise olaya bambaşka bir yerden giriyor:
“Nüfusu az mı? Yazık ya, oradaki insanlar sıkılmıyor mu?”
“Bir komşu buluşması düzenlesek mi acaba, oraya neşe katsak?”
“Keşke herkes bir günlüğüne Susuz’a gitse, oradakilerle çay içse.”
Yani meseleye hemen bir duygusal bağlantı kurarak yaklaşıyorlar.
Adam “kalkınma planı” derken, kadın “komşuluk planı” yapıyor!
Birisi nüfusu artırmayı hedefliyor, diğeri kalpleri ısıtmayı.
Forumda biri şöyle yazmış olabilir:
> “Susuz’un nüfusu az olabilir ama eminim gönülleri doludur.”
> İşte bu cümleyle bile ülkenin moral oranı %20 yükseldi!
---
Susuz’un Nüfusu Az Ama Mizahı Bol!
Şimdi ciddi konuşalım (ama çok değil).
Susuz, Kars ilimizin mütevazı ama ruhu geniş ilçelerinden biri.
Nüfusu öyle metropollerle yarışacak gibi değil. Hani sabah pazar kuruldu mu, herkes birbirini adıyla çağırıyor:
“Ahmet abi, soğan ne kadar bu hafta?”
“Senin için 5 lira, ama kayınvalidene 7!”
Yani öyle samimi bir yer düşünün ki, orada tanımadığın kimse yok.
Kısacası, az nüfus = bol samimiyet.
Ama tabii forum ahalisi buna da boş durmaz:
“Bu kadar az kişiyle nasıl kavga ediyorsunuz? Dönüp dolaşıp aynı kişiye mi küsüyorsunuz?”
Evet, Susuz’da kavga bile sınırlı kaynak. Birine küsersen, ertesi gün zaten bakkalda karşılaşıyorsun. Küs kalmak imkânsız!
---
Erkekler: “Birleşelim, Susuz’u Kalkındıralım!”
Erkek forumdaşlardan biri çıkar ve şöyle yazar:
> “Arkadaşlar, organize olalım. Susuz’a yatırım yapalım. Tarım, turizm, teknoloji, üç T planı!”
Adam hemen mini bir hükümet kurmuş. Hedefler, vizyon, misyon…
Ama forumun altına biri gelir:
> “Kardeşim sen önce kendi balkonundaki fesleğeni yaşat, sonra Susuz’u kurtarırsın.”
Ama hakkını yemeyelim, erkeklerin bu çözüm odaklı hali memleketin enerjisi.
Bir bakarsın, üç ay sonra gerçekten biri “Susuz Kafe” açmış!
Yani lafla kalmıyor, aksiyona geçiyor.
---
Kadınlar: “Bir Gidelim, Bir Çay İçelim, Belki De Kalırız.”
Kadın forumdaşlar ise romantik bir rota çizer:
> “Kızlar, topluca Susuz’a gidelim. Gönüllü etkinlik yaparız, çocuklara kitap götürürüz.”
> “Orada bir teyze varsa, kesin bize gözleme yapar!”
Bir bakarsın, cidden otobüs ayarlanmış.
Fotoğraflar geliyor:
“Susuz Kadın Dayanışma Pikniği 2025.”
Yani erkek “kalkındıralım” derken, kadın “paylaşalım” diyor.
İkisi birleşse zaten Susuz değil, Sonsuz olurdu!
---
Nüfusun Azlığına Mizahi Yaklaşımlar
- Susuz’da nüfus sayımı yapmak kolay: “Herkes dışarı çıksın!” diye bağırıyorsun, beş dakika sonra istatistik tamam.
- Seçim günü sandıklar erken kapanıyor çünkü herkes oy vermeye gitmiş oluyor.
- Trafik ışığı yok, çünkü gerek yok. En fazla “Ahmet abi, sen geç” diyorlar.
- Dedikodu döngüsü hızlı: Bir söylenti sabah kahvede başlar, akşama bütün ilçe bilir.
---
Forumdaşlara Açık Davet: Susuz’u Konuşalım!
Şimdi, sevgili forum ahalisi, sizden de fikir bekliyorum:
- Sizce nüfusu az olan yerler mi daha huzurlu, yoksa kalabalık şehirler mi?
- Erkeklerin “stratejik” yaklaşımı mı işe yarar, yoksa kadınların “empatik” dokunuşu mu daha etkili olur?
- Ve en önemlisi, Susuz’a taşınsak ilk iş ne yapardık?
Belki de forum olarak bir “Susuz Buluşması” düzenlemeliyiz!
Az nüfus, bol kahkaha, sınırsız çay!
---
Son Söz: Susuz Değil, Mizahsız Kalmayalım!
Susuz’un nüfusu az olabilir ama bu yazıdan sonra eminim gönüllerdeki yeri büyüdü.
Belki bir gün hepimiz orada buluşur, “forumun en kalabalık günü”nü yaşarız.
Sonuçta nüfus sayısı değil, ne kadar güldüğümüz önemli.
Haydi bakalım forumdaşlar, şimdi sizden yorum bekliyorum:
Susuz’a taşınır mıydınız, yoksa “ben zaten ruhen oradayım” mı diyorsunuz?
Arkadaşlar, forumun en ciddi ama aynı zamanda en gereksiz derecede eğlenceli sorusuyla karşınızdayım: Susuz ilçesinin nüfusu ne kadar?
Şimdi diyeceksiniz ki, “Yahu kardeşim Google’a yazsan beş saniyede bulursun.” Haklısınız… ama mesele sayıyı öğrenmek değil, Susuz’un neden hâlâ ‘susuz’ kaldığını anlamak!
Şahsen ben bu soruya rakamlarla değil, ruhla yaklaşmak istedim. Çünkü bazı şeyleri nüfus değil, nüfuz belirler!

Ama gelin, bu konuyu bir de kadınların empatik bakışıyla, erkeklerin ise “hadi çözüm bulalım” stratejik yaklaşımıyla harmanlayalım. Hadi bakalım, forumda kahveler hazırsa başlıyorum.
---
Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: “Nüfusu Azsa, Hemen Plan Yapalım!”
Erkek forumdaşlarımız bu konuyu duyunca hemen hesap makinesine sarılmış olabilir:
“Bak şimdi, nüfusu 10 binin altındaysa orada gayrimenkul değerlenecek kardeşim.”
“Abi nüfus azsa, belediye seçimi kolay olur. Oy saymak yarım saat sürer.”
“Oraya küçük bir kafe açsak, herkes müşterimiz olur zaten!”
Yani erkek milleti yine “nasıl büyütürüz, nasıl planlarız, nasıl geliştiririz” derdinde.
Hani Susuz’un nüfusu azsa, adamın aklında hemen ‘Susuz Kalkınma Planı 2026’ kurulmuş bile!
Birisi yazmış:
> “Nüfus 8.000 mi? Demek ki 8.001 olabilirim.”
Kardeşim helal olsun sana, bu kadar çözüm odaklı yaklaşım Nobel Strateji Ödülü’ne aday olur.

Ama itiraf edelim, erkekler bazen “çözüm” ararken konunun özünü kaçırıyor. Nüfus az olmasının nedeni belki de orada yaşayanların huzuru!
Ama nerdeee… Onlar hemen “nasıl artırırız, nasıl optimize ederiz” diye Excel açıyorlar.
---
Kadınların Empatik Yaklaşımı: “Ayy, Oradakiler Yalnız mı Kalıyor Acaba?”
Kadın forumdaşlarımız ise olaya bambaşka bir yerden giriyor:
“Nüfusu az mı? Yazık ya, oradaki insanlar sıkılmıyor mu?”
“Bir komşu buluşması düzenlesek mi acaba, oraya neşe katsak?”
“Keşke herkes bir günlüğüne Susuz’a gitse, oradakilerle çay içse.”
Yani meseleye hemen bir duygusal bağlantı kurarak yaklaşıyorlar.
Adam “kalkınma planı” derken, kadın “komşuluk planı” yapıyor!
Birisi nüfusu artırmayı hedefliyor, diğeri kalpleri ısıtmayı.
Forumda biri şöyle yazmış olabilir:
> “Susuz’un nüfusu az olabilir ama eminim gönülleri doludur.”
> İşte bu cümleyle bile ülkenin moral oranı %20 yükseldi!

---
Susuz’un Nüfusu Az Ama Mizahı Bol!
Şimdi ciddi konuşalım (ama çok değil).
Susuz, Kars ilimizin mütevazı ama ruhu geniş ilçelerinden biri.
Nüfusu öyle metropollerle yarışacak gibi değil. Hani sabah pazar kuruldu mu, herkes birbirini adıyla çağırıyor:
“Ahmet abi, soğan ne kadar bu hafta?”
“Senin için 5 lira, ama kayınvalidene 7!”
Yani öyle samimi bir yer düşünün ki, orada tanımadığın kimse yok.
Kısacası, az nüfus = bol samimiyet.
Ama tabii forum ahalisi buna da boş durmaz:
“Bu kadar az kişiyle nasıl kavga ediyorsunuz? Dönüp dolaşıp aynı kişiye mi küsüyorsunuz?”
Evet, Susuz’da kavga bile sınırlı kaynak. Birine küsersen, ertesi gün zaten bakkalda karşılaşıyorsun. Küs kalmak imkânsız!

---
Erkekler: “Birleşelim, Susuz’u Kalkındıralım!”
Erkek forumdaşlardan biri çıkar ve şöyle yazar:
> “Arkadaşlar, organize olalım. Susuz’a yatırım yapalım. Tarım, turizm, teknoloji, üç T planı!”
Adam hemen mini bir hükümet kurmuş. Hedefler, vizyon, misyon…
Ama forumun altına biri gelir:
> “Kardeşim sen önce kendi balkonundaki fesleğeni yaşat, sonra Susuz’u kurtarırsın.”

Ama hakkını yemeyelim, erkeklerin bu çözüm odaklı hali memleketin enerjisi.
Bir bakarsın, üç ay sonra gerçekten biri “Susuz Kafe” açmış!
Yani lafla kalmıyor, aksiyona geçiyor.
---
Kadınlar: “Bir Gidelim, Bir Çay İçelim, Belki De Kalırız.”
Kadın forumdaşlar ise romantik bir rota çizer:
> “Kızlar, topluca Susuz’a gidelim. Gönüllü etkinlik yaparız, çocuklara kitap götürürüz.”
> “Orada bir teyze varsa, kesin bize gözleme yapar!”
Bir bakarsın, cidden otobüs ayarlanmış.
Fotoğraflar geliyor:
“Susuz Kadın Dayanışma Pikniği 2025.”
Yani erkek “kalkındıralım” derken, kadın “paylaşalım” diyor.
İkisi birleşse zaten Susuz değil, Sonsuz olurdu!

---
Nüfusun Azlığına Mizahi Yaklaşımlar
- Susuz’da nüfus sayımı yapmak kolay: “Herkes dışarı çıksın!” diye bağırıyorsun, beş dakika sonra istatistik tamam.
- Seçim günü sandıklar erken kapanıyor çünkü herkes oy vermeye gitmiş oluyor.
- Trafik ışığı yok, çünkü gerek yok. En fazla “Ahmet abi, sen geç” diyorlar.
- Dedikodu döngüsü hızlı: Bir söylenti sabah kahvede başlar, akşama bütün ilçe bilir.
---
Forumdaşlara Açık Davet: Susuz’u Konuşalım!
Şimdi, sevgili forum ahalisi, sizden de fikir bekliyorum:
- Sizce nüfusu az olan yerler mi daha huzurlu, yoksa kalabalık şehirler mi?
- Erkeklerin “stratejik” yaklaşımı mı işe yarar, yoksa kadınların “empatik” dokunuşu mu daha etkili olur?
- Ve en önemlisi, Susuz’a taşınsak ilk iş ne yapardık?
Belki de forum olarak bir “Susuz Buluşması” düzenlemeliyiz!
Az nüfus, bol kahkaha, sınırsız çay!
---
Son Söz: Susuz Değil, Mizahsız Kalmayalım!
Susuz’un nüfusu az olabilir ama bu yazıdan sonra eminim gönüllerdeki yeri büyüdü.
Belki bir gün hepimiz orada buluşur, “forumun en kalabalık günü”nü yaşarız.
Sonuçta nüfus sayısı değil, ne kadar güldüğümüz önemli.

Haydi bakalım forumdaşlar, şimdi sizden yorum bekliyorum:
Susuz’a taşınır mıydınız, yoksa “ben zaten ruhen oradayım” mı diyorsunuz?